16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1814 Karar No: 2018/4472 Karar Tarihi: 22.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1814 Esas 2018/4472 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla yargılandığı ve önceki mahkeme tarafından suçlu bulunarak mahkum edildiği davada kararını verdi. Temyiz eden tarafın sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebi göz önünde bulundurulduktan sonra dosya incelendi. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usul işlemlerinin kanuna uygun olarak yapıldığı ve tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Özleri değiştirilmeksizin tartışılan iddia ve savunmaların vicdani kanaat oluştuğunu gösteren kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandığı sonucuna varıldı. Sanığın suçu işlediği ve yaptırımın kanuni bağlamda uygun şekilde uygulandığı anlaşıldı. Bu nedenle temyiz başvurusu reddedildi ve karar onandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713; TMK\"nın 5/1; TCK\"nın 62, 53/1, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/1814 E. , 2018/4472 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Bölge Adliye Mahkemesinin yerel mahkemenin sanığın TCK"nın 314/2, 3713; TMK 5/1; TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63. hükmü uyarınca mahkumiyet kararının kaldırılarak TCK"nın 314/2, 3713; TMK"nın 5/1; TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın kullandığı telefon hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği sağlamak için kullandığı “Bylock” adlı programın yüklü olduğu iddia edilmesine rağmen bu delilin ayrıntılı şekilde araştırılmaması, diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, sanığın eyleminin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.