11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2563 Karar No: 2017/9391
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - güveni kötüye kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/2563 Esas 2017/9391 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik yapması suçundan sanığı mahkum etti. Ancak, hazine vekilinin, suçtan doğrudan zarar görmediği için Maliye Bakanlığı'nın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığını belirtti. Maliye Bakanlığı'nın vekalet ücreti verilmesine yönelik katılma talebinin kabul edilmesine karar verildi. Sanık hakkında cezanın infazından sonra işlemek üzere, memuriyet hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanması gerektiği belirtilerek, hükmün BOZULMASINA karar verildi. Ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi mümkün olduğu ifade edildi. Sanık sadece resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırıldı ve Maliye'nin katılma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığı belirtildi. Mahkeme kararında, 5237 sayılı TCK'nın 53/5. maddesine atıfta bulunuldu ve Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddesi uygulamaları ayrıntılı bir şekilde açıklanmadı.
11. Ceza Dairesi 2015/2563 E. , 2017/9391 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan düşme hükmüne karşı Maliye Bakanlığı adına hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmediği anlaşılan Maliye Bakanlığı"nın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği cihetle, hazine vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II- Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı Maliye Bakanlığı adına hazine vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Sanığa yüklenen suçtan katılan sıfatını alabilecek şekilde zarar gören Maliye Bakanlığı adına hazine vekilinin katılma talebi konusunda karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı’nın katılan, hazine vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek, katılan vekilinin temyizinin vekalet ücreti verilmesine yönelik olup buna hasren, sanık müdafiinin temyizinin ise esasa ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; Memuriyet hak ve yetkilerini kötüye kullandığı kabul edilip, hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar memuriyet hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Maliye Bakanlığı’nın sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar gördüğü gözetilmeden katılma hakkının bulunmadığının kabulü ile vekalet ücretine yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından “Sanığın sadece resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve resmi belgede sahtecilik suçundan Maliye nin katılma hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,” cümlesinin çıkarılıp, yerine “Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.640,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.