14. Ceza Dairesi 2014/8808 E. , 2015/2343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükmün sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 25.02.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletanmeye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 11.03.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip, 28.06.2014 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
5271 sayılı CMK.nın yargılama giderleri başlıklı 324/1. maddesinde yer alan “Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla devlet hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir” hükmü ve aynı Kanunun 325/1. maddesinde yer alan “Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi halinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir” hükmü dikkate alındığında, davaya konu olayda katılan mağdura baro tarafından tayin edilen vekile ödenen vekâlet ücretinin yargılamanın yürütülmesi amacı ile yapılan bir harcama ve ödeme olması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 5271 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanunlarda da mağdur için tayin edilen vekile ödenecek olan vekâlet ücretinin meccani olacağı veya sadece devlet hazinesinden karşılanacağı veya sanık ya da bir başkasına yüklenemeyeceğine dair bir hüküm de bulunmaması karşısında, bu harcama ve ödemenin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesi gerektiği ve ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesinde şüpheli veya sanığın “Müdafii tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunması ve adaletin selametinin de gerektirmesi halinde, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından ücret ödemeksizin yararlanabilme hakkı”nın bulunduğunun açıklandığı, alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığa mahkemece 5271 sayılı Kanunun 150/3. maddesi uyarınca baroca zorunlu müdafi gönderilmesine rağmen sanığın sosyal ve ekonomik durumuna göre de müdafii tutmak için mali olanaklardan yoksun olmadığı anlaşıldığından tebliğnamede bu hususta hükmün düzeltilmesini isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizin 28.01.2014 tarih 2013/8435 Esas 2014/955 Karar sayılı bozma ilamından önce sanık hakkında uygulanmayıp, aleyhe temyiz olmadığından kazanılmış hak teşkil etmesi nedeniyle anılan bozma ilamından sonra sanık hakkında TCK.nın 53/5. maddesinde belirtilen hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek, 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde sanık hakkında TCK.nın 53/5. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
03.03.2015 tarihinde verilen işbu karar 11.03.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Rıfat Sarı hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.