Dosya incelenerek gereği düşünüldü; I- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; 6352 sayılı Kanun"un 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 18/07/2012 tarihli iade kararının sadece karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümle ilgili olmasına, mühür bozma suçundan kurulan 09/06/2011 tarihli karar hukuki varlığını devam ettirmesine rağmen mühür bozma suçu yönünden kurulan 11/01/2013 tarihli ikinci kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, II- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4-a maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.