Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12719
Karar No: 2019/10374
Karar Tarihi: 17.10.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12719 Esas 2019/10374 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/12719 E.  ,  2019/10374 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği

    Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/01/2019 tarihli ve 2018/104604 soruşturma, 2019/6170 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/02/2019 tarihli ve 2019/853 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
    Dosya kapsamına göre, şüphelinin sürücülüğünü yaptığı 16 LCK 40 plaka sayılı araç ile müştekiye çarparak yaralanmasına neden olduğu iddia edilen şüpheli hakkında, trafik kaza uzmanı polis memuru Faruk Yaşlak tarafından düzenlenen 25/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda müştekinin olayın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunun belirtilmesi nedeniyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402, esas, 2013/19286 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesinin ancak mahkeme hâkimi tarafından yapılabileceği, kusurun belirlenmesi normatif bir değerlendirmeyle mümkün olmakla birlikte, konunun teknik bilgiyi gerektirmesi, hâkimin hukuk bilgisiyle sorunu çözemeyeceği durumlarda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinde dahi bilirkişinin inceleme yetkisi kusurlulukla ilgili olmayıp, işin tekniği ve norma aykırı davranışın belirlenmesi ile sınırlı olacağı, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkına haiz bulunduğu, bilirkişi tarafından münhasıran hâkimin yetkisinde bulunan kusurluluk konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaması gerekmekle birlikte, bu yöndeki bir değerlendirmenin de hâkimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı, somut olayda Adlî Tıp Genel Kurulundan rapor alınmadığı gibi, 5271 sayılı Kanunun 67. maddesinin beşinci fıkrası gereğince ilgililerin itirazlarının bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere söz konusu trafik kaza uzmanı polis memuru bilirkişi Faruk Yaşlak tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği gözetilmeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/02/2019 tarihli ve 2019/853 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01/07/2019 gün ve 94660652-105-16-9145-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2019 gün ve 2019/72328 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay günü saat 17:50 sıralarında, şüphelinin sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahalde, iki yönlü asfalt kaplama yolda seyir halindeyken olay yerine geldiğinde, aracının sağ aynası ile karşıdan karşıya geçmeye çalışan müştekiye çarpması sonucu nitelikli şekilde yaralanmasına neden olduğu somut olayda; dosya kapsamında mevcut kaza tespit tutanağı ve 25.12.2018 tarihli trafik bilirkişi raporuna göre, trafik kazasının meydana gelmesinde müştekinin tamamen kusurlu olduğu, şüphelinin ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin kusur durumunun her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı biçimde tespit edilmesi bakımından, şüphelinin kusur durumunu belirten Adli Tıp Kurumu veya Karayolları İhtisas Kürsüsünden teknik bilirkişi raporunun alınmasından sonra şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara yönelik itirazın kabulü yerine, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/01/2019 tarihli ve 2018/104604 soruşturma, 2019/6170 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/02/2019 tarihli ve 2019/853 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi