Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5154
Karar No: 2017/3305
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/5154 Esas 2017/3305 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/5154 E.  ,  2017/3305 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalılar ile ortak mirasbırakanları ...’ın maliki olduğu çekişme konusu 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlere, davalılar tarafından kullanılmak ve kiraya verilmek suretiyle el atıldığını, davalılara ihtarname göndermesine rağmen el atmanın devam ettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, taşınmazlarda kullanımlarının olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların mirasbırakan ... adına kayıtlı olduğu, mirasbırakanın 2008 yılında öldüğü, geriye mirasçı olarak taraflar ve dava dışı kişilerin kaldığı, davacı tarafından davalılara 21/12/2011 tarihinde ihtarname gönderildiği ve davanın hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Somut olaya gelince, davacı tarafça hangi taşınmaz ve hangi dönemler için ecrimisil talep edildiği açıklanmamış olmakla; tanık anlatımları ve davalının beyanından 2 numaralı bağımsız bölümün davalı ...’in kullanımında olduğu, 4 numaralı bağımsız bölümün ise davalılar tarafından kiraya verilmek suretiyle kullanıldığı sabittir. Davalı ...’in, ihtarnameden önce intifadan men edildiği davacı tarafça ispat edilememiş olup, anılan davalı yönünden ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyen 10 günlük sürenin sonundan dava tarihine kadar geçen süre bakımından ecrimisile hükmedilmesi gerektiği açıktır.
    Öte yandan 4 numaralı bağımsız bölümün kiraya verilmek suretiyle kullanıldığı ve hukuki semere getiren mallarda intifadan men şartının aranmayacağı da bilinmektedir.
    Hâl böyle olunca; mahkemece, öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesi gereğince hangi tarihler arasındaki dönem için ne miktar ecrimisil talep ettiğinin davacıya açıklattırılması, talep edilen dönemlere ilişkin olarak yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde bilirkişilerce ilk dönem için ecrimisil belirlenerek, sonraki dönemler için bu miktara ÜFE oranının tamamının yansıtılması suretiyle davacının miras payı da gözetilerek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi