12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/5524 Karar No: 2011/22718
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/5524 Esas 2011/22718 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Faturaya dayalı ilamsız takipte ödeme emri tebligatı yapılmış ancak usulsüz olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Tebligatın işyerinde yapılmadığı, borçlunun işe gittiği şeklinde kaydedildiği ancak işyerinin tebligat yerinin olduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, usulsüz tebligatın muttali olduğu tarih ile sonuçlarına göre karar verilmemesini hatalı bulmuştur. İİK.366 ve HUMK.428 maddeleri uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiştir. Özetin sonunda kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istenmektedir. İİK.366, bir kararın bozulmasına dair maddeleri içerirken HUMK.428, bozma kararlarını inceler ve yargılama usulüne ilişkin hükümler içerir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, ödeme emri tebligatı borçlunun işyeri adresine çıkartılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 17.maddesine göre; "Bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Borçlunun geçici olarak o yerde bulunmadığının tespiti halinde, tebligatın o yerde bulunan yukarıda sayılan kişilere yapılması gerekir". İlgilinin o yerde geçici olarak bulunmadığı hususunun tespit edilerek, tebligat mazbatasına şerh edilmesi halinde tebliğ işlemi usulüne uygun yapılmış olur. Somut olayda ödeme emri tebligatı, "tebligat adresinde muhatabın işe gittiğini beyan eden aynı konuttaki K. Ö. imzasına" şerhiyle tebliğ edildiği, borçlunun işyerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın yer almadığı tebligat yapılan yerin işyeri olduğu anlaşılmasına rağmen, işe gittiği şerhi verildiği görülmekle yapılan tebliğ işlemi yasada ve tüzükte belirtilen hususları içermediğinden usulsüzdür. Bu durumda mahkemece aynı kanunun 32.maddesi uyarınca muhatabın usulsüz teblige muttali olduğu tarihin tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin redine dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.