1. Ceza Dairesi 2014/6604 E. , 2015/1037 K.
"İçtihat Metni"Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilinçli taksirle ölüme neden olma
1- Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına göre, müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık......"in maktul ....."e yönelik bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiilerinin eksik incelemeye, suçun niteliğine, ceza miktarının fazlalığına yönelen, katılan vekillerinin usule, suçun niteliğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile,
a-Oluşa ve dosya kapsamındaki delillere göre; olay tarihinde sanık......"in sevk ve idaresindeki araçla Adana"dan Tarsus istikametine doğru D-400 Karayolunda seyir halinde olduğu sırada 117 km hızla kameralı radara yakalanması üzerine durumun trafik polisi olan maktül."in görevli olduğu kontrol noktasına bildirildiği, maktülün üzerinde reflektif yeleği de olduğu halde, dubalarla şerit daraltması yapılan sol şeritten hareket ederek yola doğru çıktığı, sağ şeritte hızını kesmeden yola devam eden sanığın maktülü gördüğünde de sellektör yapıp kornaya basarak dur ikazına uymayacağını belli edip hızla yoluna devam etmek istediği, yola doğru çıkan maktüle yaklaştığında ise çarpmaya engel olmak amacıyla direksiyonu kırdığı ancak maktülün de tekrar geriye doğru kaçması sebebiyle dubalar ile belirlenerek trafiğe kapatılmış olan alanda maktüle çarpmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiği olayda, TCK.nun 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun ağırlığı dikkate alınarak, 2-6 yıl arasında hapis cezası öngören TCK.nun 85/1 maddesinin uygulanması sırasında, üst sınırdan ceza tayini yerine temel cezanın yazılı şekilde 4 yıl hapis olarak belirlenmesi,
b-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına ilişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için soruşturma aşamasında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin tahsiline hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiileri ile katılan vekillerinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, Üyeler . ve ."nin "a" bendi yönünden karşı oyları ile oyçokluğuyla 26/02/2015 gününde karar verildi.
KARŞI OY
Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının 5. sayfasının 2. paragrafında yer alan "Suç tarihinde maktülün diğer görevli trafik polisleri ile birlikte radar kontrolü görevini yürüttüğü sırada sanığın radar kontrolü yapılan bölgede hız sınırını aştığının tespit edildiği, bu durumun maktülünde görev yaptığı araçların durdurulduğu noktaya bildirildiği, sanığın da radar kontrolünü fark ettiği, kontrol noktasından araçları sağa yanaşıp durmalarını temin amacı ile trafik işaret dubalarını görmesine rağmen sağa yanaşmayıp, dubaların dışına çıkarak kontrolden kaçmak için hızını artırarak yoluna devam ettiği sırada sanığın aracı ile kaçtığını fark eden maktülün bulunduğu yerden sanığın aracını sürdüğü şeride doğru hareket ederek eli ile dur işareti yaptığı sırada sanığın görevli polis memuru olan maktüle çarptığı, çarpmanın neticesinde maktülün hayatını kaybettiği, maddi gerçeğin bu şekilde sübut bulduğu kanaatine varılmıştır." Şeklindeki kabul, olayın oluş biçimi, sanığın kamu görevlisi maktulü görmesine ve durması gerekmesine rağmen aksine hızını arttırarak, bilerek ve isteyerek çarpması karşısında eylemin TCK"nın 82/1-9, 21/2 maddelerine uyduğu ve hükmün bu yönden de bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun ilk bozma gerekçesine bu nedenle değişik gerekçeyle katılamıyoruz.26/02/2015