3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4152 Karar No: 2018/11349 Karar Tarihi: 12.11.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/4152 Esas 2018/11349 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/4152 E. , 2018/11349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, 10/08/2012 taihli ve 1 yıl süreli sözleşme ile kiraladıkları evi süresinden önce 10/02/2013 tarihinde tahliye ettiklerini, tahliyeden sonraki tarihlere ilişkin kiralar için kira sözleşmesi yapılırken düzenlenen altı senedin ve depozitonun iadesini istediklerini, davalının ise icra takibi başlattığını ileri sürerek 3.000.00.-TL bedelli altı senede ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine, 500.00.- TL depozitonun tahliye tarihinden yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, anahtarı 13/05/2013 tarihinde teslim aldığını, kira dönemi sona ermeden tahliye ettiklerini, zarar gördüğünü, depozitonun iade edilmeyeceğini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine, İİK 72. Maddesi uyarınca takibe konu asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş ,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Mahkemece, tahliye tarihi ile kira bedellerine ilişkin taraflar arasındaki uyuşmazlık giderilmeden güvence bedelinin kira parasından düşülmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.Ayrıca belirtilen uyuşmazlıklar giderilmeden güvence bedelinin talep olunmasının mümkün olmadığı vurgulanmıştır. Mahkemece, tahliye tarihinin 13/05/2013 tarihi olarak kabul edilmesi ve davacılara iadesi gereken bir kira bedeli olmadığı konusundaki belirleme isabetlidir. Bu durumda, davacıların depozito bedelinin iadesine ilişkin talepleri konusunda kira sözleşmesindeki özel koşullara göre araştırma yapılıp , aydınlatılarak olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetli bulunmamıştır . 3-)İİK 67/2.maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında alacaklının kötüniyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötüniyetli değilse aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacılar kira bedelleri yönünden menfi tespit, depozito bedeli yönünden iade talep etmiştir . Anılan yasa maddesinin olayda uygulanması mümkün değildir .Bu durumda, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl alacak üzerinden % 20 oranında tazminata karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.