16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/922 Karar No: 2018/4463 Karar Tarihi: 22.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/922 Esas 2018/4463 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçuyla yargılanan bir davada, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararına istinaf başvurusu yapılmıştır. Ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelenmiş, usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirlendiği için temyiz davası da esastan reddedilmiştir. Kararda, sanığın suçu işlediği belirtilerek TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hüküm verildiği vurgulanmıştır. Bu kanun maddeleri, sırasıyla silahlı örgüte üyelik, terör örgütü propagandası yapma, cezalandırmanın ölçüleri, suçun sabit olması, kanunilik ilkesi, ceza indiriminde bulunmak için gerekli şartlar ve suçun işlenmesi sırasında alınacak önlemlerle ilgilidir.
16. Ceza Dairesi 2018/922 E. , 2018/4463 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.