Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1510 Esas 2020/4412 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1510
Karar No: 2020/4412
Karar Tarihi: 21.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1510 Esas 2020/4412 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/1510 E.  ,  2020/4412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olduğunu, ilerde kullanılması muhtemel gübreler için davalı tarafından kredi verildiğini, buna ilişkin sözleşme imzalandığını, ancak söz konusu gübreleri davalıdan almadığını dolayısıyla borcunun bulunmadığını, buna rağmen davalı tarafından söz konusu kredi borcundan dolayı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibi durduramayıp kesinleştiğini, bunun üzerine menfi tespit davası açıldığını, bu arada icra dosyası borcunun tamamının ödendiğini, söz konusu davanın müvekkili hakkında olumlu sonuçlanıp, borçsuzluğunun kesinleştiğini ileri sürerek, takip dosyası borcunun, menfi tespit davası kesinleşinceye kadarki işlemiş faizinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 13.09.2017 tarih ve 2017/1725E., 2017/2145K. sayılı ilamıyla açılan davanın alacak davası olduğu, bu nedenle süresinde olan davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının takip konusu ve dava konusu taraflar arasındaki ilişkiden kaynaklı borcunun bulunmadığı, haksız olarak icra dosyasına bloke edilen ve menfi tespit davası kesinleşinceye kadar dosyada teminat olarak bekleyen meblağ için faiz isteminde bulunduğu talebin haklı olduğu, anılan meblağlara paranın yatırılması tarihinden itibaren dava tarihine kadar işleyecek faiz miktarının 4.439,92 TL olduğu gerekçesiyle taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/j maddesi uyarınca temyiz eden davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.