Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/35119
Karar No: 2016/3544
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/35119 Esas 2016/3544 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını ve tüm haklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı ve bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı işveren ise davacının tüm haklarını ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacının hakettiği alacak miktarını rakamsal olarak belirlemediği için Yargıtay Daireleri tarafından bozulmuştur. Mahkeme kararı, her alacak talebi ayrıca tespit talebini de içeren dava kısmi dahi olsa hakim davacının hakettiği alacak miktarını tespit edip talep gibi karar vermelidir. Mahkemece kabul edilen bilirkişi raporunda, hak ettiği alacak miktarı belirtilmemiş ve hakkaniyet indirimi yapılmayarak hüküm kurulmuştur. Bu nedenle Yargıtay kararı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; HMK’nin 297. maddesi gerekçeli kararda bulunması gereken hususları belirtmektedir.
7. Hukuk Dairesi         2015/35119 E.  ,  2016/3544 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1- Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı, davalı işyerinde çalışırken iş akdinin bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiğinden bahisle kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozmadan önce verilen hüküm Dairemizin 03/12/2014 gün ve 2014/13850 Esas, 2014/22000 Karar sayılı ilamı ile " Yargılama esnasında dava konusu alacakların hesaplanması için dosya birden çok defa bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bunun sonucu olarak da dosyada birden çok bilirkişi raporu bulunmaktadır. Mahkeme davacının davasını ıslah etmemesine göre taleple bağlı kalarak alacakların bir kısmının kabulüne karar vermiştir. Fakat mahkeme gerekçeli kararında dosyada bulunan bilirkişi raporlarından hangisinin hükme esas alındığı bildirmediği gibi alacakların neye göre kabul edip neye göre reddettiğini de gerekçelendirmemiş olup, bu nedenle karar tarafların temyiz nedenleri çerçevesinde denetlenememiştir. 6100 sayılı HMK."nun 297. maddesinde gerekçeli kararda bulunması gereken hususlar belirtilmiş olup, mahkemece bu hususlara dikkat edilmeksizin denetime elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulup dava dilekçesindeki talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Her alacak talebi ayrıca tespit talebini de içeren dava kısmi dahi olsa hakim davacının hakettiği alacak miktarını tespit edip talep gibi karar verir.
    Somut olayda Dairemiz bozma kararı üzerine mahkemece 12.09.2012 tarihli bilirkişi raporunu esas aldığını belirtilmiş olmasına rağmen davacının her alacak yönünden hak ettiği alacak miktarını rakamsal olarak belirlememiştir. Yapılacak iş davacının hak ettiği alacak miktarını rakamsal olarak talep dikkate alınarak bir karar vermektir.
    3- Mahkemece kabul edilen 12.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma alacağı 10.287,00 TL, ulusal bayram ve genel tatil alacağı 733,00 TL olduğu bildirilmişse de mahkemece bu alacaklarda hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmadığına ilişkin gerekçe yazılmadan ve davacının hak ettiği alacak miktarı belirlenmeden hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
    O halde davacı ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi