BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/397 Esas 2019/484 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2014/397
Karar No: 2019/484
Karar Tarihi: 14.06.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/397 Esas 2019/484 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/397 Esas
KARAR NO: 2019/484

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARARIN TEFHİM TARİHİ: 14/06/2019

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacının tekstil işi ile ilgili olarak ticari faaliyette bulunduğunu, Ticaretin büyük bir bölümünü ihracat işleri oluşturmakta olup hesabına döviz geldiğini, yaklaşık yıldır da tüm döviz alım-satım işlemlerini ... A.Ş. İle yaptığını, geçen bu dönem içerisinde davacı dövizini bozduracağı anda, Usta Döviz çalışanı ... davacının işyerine gelmekte , bankanındivizi çekmek üzere davacıdan talimat almakta ve bankaya giderek davacının hesabından dövizi çektiğini, davacının davalı çalışanından döviz karşılığını aldığında makbuz düzenleyip verdiğini, bu şekilde çalışma yaklaşık 6 yıl sürdüğünü, davacıya karşı, uzunca bir süre bu şekilde çalışma sayesinde Usta Döviz tarafından güven oluşturulduğunu, geçen bu çalışma dönemi içerisinde son olaya kadar bir sorun yaşanmadığını, davalı ile davacı arasında süregelen ilişki devam ederken dövizini TLye çevirmek üzere Usta Döviz çalışanı diğer davalı ...'ye talimat vermek suretiyle hesabından paralar ödendiğini, Türk Lirasına çevrilmek amacıyla ...Bankası ...Şubesi ...numaralı hesabından yapılan ödemeler; 03/09/2008 tarihinde 100.000,00-$ ve 28/10/2008 tarihinde 41.000,00-$ olmak üzere toplam 291.000,00-$ olduğunu bu dövizin karşılığının türk lirası alınmadığını, bu şekilde çeşitli tarihlerde dövizini davalı şirkete vermesinin sebebinin davacının ev almak üzere pazarlık aşamasında olması olduğunu, Usta Döviz tarafından madem ev alacaksın dövizin bizde kalsın, türk lirasına ihtiyacın olduğunda bize haber verirsen en yüksek kurdan dövizini bozarız, tekrardan dövizi senden almak için bankaya talimat vermek zorunda kalmazsın şeklinde açıklama yapıldığından ve arada senelerin verdiği güven ilişkisi olduğundan davacının dövizinin Usta Döviz de kalmasında bir sakınca görmediğini, davacının ev satın alma hususudaki pazarlığı sona erdiğini, 28/10/2008 tarihinde anlaşma yaparak kaporasını teslim ettiğini, yine aynı gün parasının son dilimi olan 41.000,00-$ yi türk lirasına çevirmek üzere davalı şirkete gönderdiğini ve 03/11/2008 tarihinde tapuya gideceğini ve tüm parasınnı türk lirası karşılığının hazır edilmesini talep ettiğini, ancak dövizinin karşılığını alamadığını, bugüne kadar kendisine bir ödeme yapılmadığını, evi satın alamadığından ödediği kaporasını da geri alamadığını, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü haklar saklı kalmak kaydıyla, davacının alacağı olan 291.000,00-$ tutardan şimdilik 15.000,00-$ nin ödeme tarihinrdeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak, dava tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine, tüm yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı .... Anonim Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirketin yıllardan beri döviz pipyasasında güvenilirliği ile tanınmış dürüst ticari ilkeleri ile bilinen bir firma olduğunu, tüm faaliyetlerini yasalar çerçevesinde resmi kayıtlara uygun şekilde gerçekleştirdiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği tarih ve miktarlarda şirket adına hiçbir para girişi bulunmadığını, bu hususun ticari defter kayıtlarında sabit olduğunu, davacının şirket ortağı olduğunu söylediği kişilere ait şirketlerde olduğu gibi başka ticari şirket ve kişilerle de davalı şirket arasında döviz alım satımişleri yapılmış olabileceğini, ancak tüm bu işlemlerin peşin, nakit ve anlık işlemler şeklinde gerçekleştiğini, davalı şirketin faaliyeti gereği işlemlerin anlık olarak gerçekleştirilmesi zorunlu olduğunu, şirket nezdinde hiçbir kişi veya kurumun parası veya dövizi emanete alınamayacağını ve tutulamayacağını, şirkette Yönetim Kurulu Başkanı ... ile üyeler ... ve ... temsil ettiğini bu kişiler dışında şirketi temsilen para tahsil etmek yetkisi hiçbir kişide olmadığını, diğer davalı ...'nün bir dönem şirkette kurye olarak çalıştığını, bu kişinin açtırdığı hesabapara transferi yapıldığını, kendisine davacı tarafından talimat verilerek bankalardan para çektirildiğini Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının ... soruşturma sayılı evrakı ile öğrendiklerini, bu nedenlerle binaen haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile tüm yarıglama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Talep: davacı yanın davalı şirketle döviz alım satımı şeklinde uzun süreli ticari ilişki içerisinde bulunduklarından bahisle, davalı şirket çalışanı diğer davalı ...'nün hesabına gönderilen toplam 291.000-USD'nin Türk Lirası karşılığının ödenmemesi ve dövizin de iade edilmemesi sebebiyle 15.000 USD'nin iadesi istemine ilişkindir. Dava kısmi dava olarak açılmıştır.
Davacı yanca davalı şirket yetkilileri ve diğer davalı ... hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, davalı şirket yetkilileri hakkında soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmiş, karara karşı itirazda bulunulmuşsa da itirazın reddine karar verilmiştir. Dosyamız davalısı ... hakkında güveni kötüye kullanma suçundan iddianame tanzim edilmiş, İstanbul ... Asliye Ceza Mahkemesi ... Esas, ... Karar sayılı dosyasından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Ceza soruşturması ve kovuşturmasına ilişkin kayıtlar dosyamıza celp edilmiştir.
Tarafların usulüne uygun hasrettikleri tüm delilleri toplanmış, mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup alınan 07/05/2014 tarihli bilirkişi raporu özetle; "Davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede, davacıyla davalı arasında ticari ilişki olduğunu gösterir herhangi bir cari hesap, davacıya borçlu olduğunu gösterir cari hesap bakiyesi ya da ihtilaf konusu tutarların kasa ya da döviz hesaplarına girdiğine dair kayıt bulunmadığı, davacının Usta Döviz'den talepte bulunabilmesi için gerekli hukuki ilişkiyi ispata yarar delil sunamadığı, davalı ...'nün de almış olduğu paranın iade edildiğine ilişkin belge de dosyada bulunmadığı" bildirilerek rapor sunulmuştur.
Davacı yanca, dosyada suretleri bulunan banka dekontlarıyla da sabit olduğu üzere davalı ...'nün hesabına toplam 291.000-USD döviz cinsinden para gönderilmiştir. Para gönderilen hesap davalı ...'nün şahsi hesabı olup davalı şirketle ilgisi bulunmadığı dosya kapsamından analaşılmıştır. Davacı yanca davaya konu dövizlerin davalı şirketin talimatıyla davalı ...'nün hesabına gönderildiğine ilişkin bir delil de dosyaya sunulamadığı gibi davalı ... sunduğu dilekçe ile döviz alım satımlarının dava dışı ...'ün talimatı ile ve davalı şirketin bilgisi dışında gerçekleştiğini beyan etmiştir. Bu sebeple davacı yanın iradi olarak davalı ...'nün şahsi hesabına para gönderdiğine kanaat getirilmiştir. Borçlar Kanunu'nda adam çalıştıranının kusursuz sorumluluğuna ilişkin düzenleme mevcutsa da bu yönde bir sorumluluktan bahsedilebilmesi için zararın çalışana verilen işin ifası kapsamında gerçekleşmesi gerekmektedir. Davaya konu işlemlerin davalı şirketle ticari ilişki kapsamında gerçekleştirildiği ispat olunamadığı gibi, davalı şirketin bilgisi ve/veyahut talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiği de ispat edilemediğinden davalı şirketin kusursuz sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Ayrıca davacı ile davalı şirket arasında alacak borç ilişkisini doğurur bir ticari ilişki ve bu ilişkide davalının borçlu olduğunu gösterir bir delil de dosyaya sunulamadığından davalı ...Ş.'ye karşı açılan davanın yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Davalı ... temsil yetkisi çerçevesinde para aldığını iddia etmişse de, dosyadaki kayıt ve belgeler itibariyle ancak davacıyı temsilen bu paraları almış olabileceği ve vekalet ilişkisi kapsamında da aldığı paraları iade etmesi gerektiği, hesabına giren paraların döviz cinsinden veyahut Türk Lirası karşılığı olarak iade edildiğine ilişkin bir delil dosyaya sunulamadığından davalı ...'ye yöneltilen davanın yerinde olduğu kabul edilmekle; tarafların iddia, savunmaları ve toplanan tüm deliller nazara alınarak davalı ...Ş.'ye karşı yöneltilen davanın reddine, davalı ...'ye karşı açılan davanın taleple bağlılık ilkesi gereğince dava konusu edilen bedel üzerinden kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ... A.Ş.'ne karşı açılan dava yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2-Davalı ...'ye karşı açılan davanın KABULÜ ile, 15.000,00-USD'nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile adı geçen davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.740,47-TL harçtan peşin alınan 344,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.396,47-TL harcın davalı ...'den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 344,00-TL harcın davalı ...'den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.057,48-TL ücreti vekaletin davalı ...'den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı ... A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.057,48-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş.'ne VERİLMESİNE,
6-Davacının yaptığı ilk masraf 21,55-TL, bilirkişi ücreti 1.200,00-TL, posta gideri 53,00-TL olmak üzere toplam 1274,55-TL'nin davalı ...'den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; Davacı vekili ve davalı ... vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip ...

Hakim ...





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.