Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/5047 Esas 2017/3291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5047
Karar No: 2017/3291
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/5047 Esas 2017/3291 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/5047 E.  ,  2017/3291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    -KARAR-



    Dava, 5737 sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairece 27.02.2013 tarihli 2012/14715 Esas, 2013/2820 Karar sayılı ilam ile “...çekişme konusu taşınmazın 24.09.1983 tarihinden önce Hazine adına tesciline karar verildiği ve bu kararın 24.09.1983 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş ve karar düzeltme talebinin de reddine karar verilmiştir. Bilahare mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece 15.01.2015 tarihli 2014/16874 Esas, 2015/422 Karar sayılı ilam ile “...Somut olayda her ne kadar Daire"nin 27.02.2013 tarihli ve 2012/14715 Esas 2013/2820 Karar Sayılı bozma ilamında, maddi hataya dayalı olarak taşınmazın Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahsedilmiş ise de; 2888 sayılı yasanın 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı yasanın 29. maddesinin ikinci fıkrasında, yasanın yayımı tarihine kadar tapu kaydına işlenmemiş bulunan taşınmazların da vakfına rücu edeceğinden bahsedildiğine göre, eldeki davada da tescil kararının kesinleşme tarihinin değil, kararın tapu kaydına işlenme tarihinin esas alınması gerekmektedir. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın, 24.09.1983 tarihinden sonra 22.03.2004 tarihinde davalı Hazine adına tescil edildiği gözetilerek, 2888 sayılı yasanın 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı yasanın 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuş ve karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
    Mahkemece yeniden bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bu defa davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    29.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6460 sayılı kanunun 1. maddesi ile 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373. maddesinin beşinci fıkrasından, 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 439. maddesinin beşinci fıkrasından ve 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 429. maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen; "" Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. "" düzenlemesi getirilmiştir.
    Açıklanan Kanun değişikliği gereği temyiz inceleme görevi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na ait bulunmakla, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.