3. Hukuk Dairesi 2018/5077 E. , 2018/11339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı borçlu hakkında kaçak su kullanımından kaynaklanan borcu için ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/21236 esas sayılı dosyası vasıtası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/21208 esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına ve davalının %20"den aşağı olmayacak miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı yanın iddia ettiği gibi kaçak su kullanması gibi bir durum söz konusu olmadığını, kaçak su kullanıldığı iddia edilen taşınmazın " ... 20 Villa Sitesi " içerisinde yer aldığını, bu site içerisinde yer alan bağımsız bölümlerin ayrı ayrı su abonelikleri olmayıp, site yönetimi adına tek bir su aboneliği bulunduğunu ve her ay davacı kurum tarafından tahakkuk ettirilen su borcunun site yönetimi tarafından site sakinlerinden tahsil edilmek sureti ile davacı kuruma ödendiğini, kaçak su kullanmasının söz konusu olmadığını, öte yandan site bahçesindeki kuyu için davacı kuruma daha önce başvuru yapıldığını ancak atık su aboneliği verilmediğini, kaldı ki bu kuyu suyunun yalnızca bahçe sulamakta kullanbıldığını ve atıksu oluşturmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, "taraflar arasında ve davalının bulunduğu site yönetimi ile davacı ... arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan borç - alacak ilişkisinden kaynaklı ihtilafın Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesinin gerektiği" gerekçesi ile dava dilekçesinin HMK 114/1-c 115 maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, talep edildiğinde dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerekir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.
Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, dava konusu kaçak su kullanım tutanağının düzenlendiği 18.09.2014 tarihinde, davacı kurum ile davalı arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığı, bu kapsamda uyuşmazlığın "abonesiz kaçak su kullanımı" şeklindeki haksız fiil iddiasından kaynaklandığı ve bu haliyle uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemenin (Asliye Hukuk Mahkemesi) görevi içerisindedir.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.