10. Hukuk Dairesi 2017/4389 E. , 2018/6399 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “Hâl böyle olunca, mahkemece, davacının dava konusu dönemde, kendi nam ve hesabına çalışmasına ilişkin 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince ve re’sen araştırma yapılarak, varılacak sonuç uyarınca, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılıp, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunup bulunmadığı tereddütsüz belirlenerek, zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gereken dönem, kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde tespit edilerek, ayrıca davacının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalık dosyası Kurumdan getirilerek yaşlılık aylığı tahsis koşularının irdelenmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Mahkemece, davacının işyerini kendi nam ve hesabına çalıştığına dair somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
1) 6552 sayılı Yasanın 58. Maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. Madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır..." hükmünü içermekte olup; Mahkemece öncelikle, sigortalının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmayacağı, yararlandırma hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuruları sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır.
Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde sigortalının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı, geçerli bir Bağ-Kur sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir.
Bu bağlamda, öncelikle davacının 5.6.1964 doğumlu olduğu talebe konu dönem itibariyle askerlik çağında bulunduğu dikkate alınarak askerlik durum belgesi (sevk ve terhis tarihlerini içerir şekilde) celp edilerek, 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince ve re’sen araştırma yapılarak, davacı kendi nam ve hesabına çalışıp çalışmadığının tespiti için, davacıya maddi delilleri olup olmadığı sorularak, varsa bunları mahkemeye sunmak üzere davacıya önel verilmeli, davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının nasıl olduğu, davacının çalıştırdığını iddia ettiği fotoğrafçılık işyerine ilişkin uyuşmazlık konusu dönem yönünden elektrik ve su obonelikleri ve işyerlerine ilişkin işyeri açma ruhsatları celp edilerek, kimlere ait olduğu tespit edilmeli, bu adreste davacının mı babasının mı, kim ve kimlerin faaliyette bulunduğu emniyet, zabıta, maliye, muhtarlık vs. marifetiyle araştırılmalı, vergi kayıtlarına ilişkin işe başlama ve yoklama kayıtları celp edilerek incelenmeli, ayrıca davacının babasına ait bağkur kayıtları da kurumdan celp edilerek karşılaştırılmalı, kendi nam ve hesabına çalışma olgusu hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konularak, yine davacının af kanunları kapsamında geçmişe yönelik prim ödemeleri araştırılıp, sigortalı olarak kabul edilmesi gereken süre/süreler kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde ortaya konarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi."