Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2538 Esas 2018/4455 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2538
Karar No: 2018/4455
Karar Tarihi: 22.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2538 Esas 2018/4455 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemenin ceza davasında verdiği kararın temyiz başvurusu esastan reddedildi. Sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan mahkumiyet kararı kesinleşmişti. Dairenin daha önce verdiği bir kararda, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandığı ByLock iletişim sisteminin örgütle bağlantısını gösteren önemli bir delil olduğu belirtilmişti. Bu nedenle, ByLock kullanıcısı olduğunu reddeden sanık için ayrıntılı bir tespit ve değerlendirme tutanağı ile dijital verilere ilişkin inceleme raporu getirtilerek yeniden karar verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak, sadece HIS(CGNAT) sorgu kayıtları ve yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma ile karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu vurgulandı. Bu sebeple, kararın bozulması ve sanığın tutukluluğunun devam etmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2018/2538 E. , 2018/4455 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağının" kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olacağından, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile dijital verilere ilişkin inceleme raporu getirtilip, CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine
okunup diyecekleri sorularak ayrıca sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/92609 ve Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/32842 soruşturma nolu dosyalarının akıbeti de araştırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, HIS(CGNAT) sorgu kayıtları ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni ve atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tahliye talebinin reddine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.