Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4156 Esas 2018/4450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4156
Karar No: 2018/4450
Karar Tarihi: 22.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4156 Esas 2018/4450 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan aldığı mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz eden tarafın sıfatı, başvuru süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi. Dosyanın incelenmesi sonucunda temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Kararda, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saikin belirlenerek hukuka, vicdana, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Ancak verilen ceza miktarına ilişkin itirazlar kabul edildi ve hüküm bozuldu. Kararda, suçun vasıf ve mahiyeti, bozma nedeni, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tahliye talebinin reddedildiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Silahlı terör örgütüne üye olma suçu
- TCK'nın 53/1 maddesi: Hükümlüyü tutuklamanın koşulları
- TCK'nın 58/9 maddesi: Ceza yasalarındaki düzenlemelere aykırılık suçu
16. Ceza Dairesi         2018/4156 E.  ,  2018/4450 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla ceza tayini,
    2-TCK"nın 62/2. maddesinde takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiş olup; dosya kapsamına göre geçmişte sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, suçun vasıf ve mahiyeti, bozma nedeni, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tahliye talebinin reddine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.