
Esas No: 2014/4894
Karar No: 2014/10052
Karar Tarihi: 17.06.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/4894 Esas 2014/10052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl aleyhine 18/09/2013 gününde verilen dilekçe ile yargı kararının uygulanmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın husumetten reddine dair verilen 21/01/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 17/06/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalılardan ... vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dosyadaki yazılar ve kanıtlar ile gerektirici nedenler gözetildiğinde ... Kanunu"nun 63/3. maddesi gereğince .... Mahkemesi Kararlarının uygulanmaması halinde idare aleyhine dava açılabileceğinden yerel mahkeme kararı sonuç olarak doğrudur. O nedenle HUMK’nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçe değiştirilerek karar onanmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilmesine ve bu açıdan temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçe ile reddi ile hükmün ONANMASINA ve davalı ... yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna 17/06/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
HARÇ
25,20 TL. OH.
-/-
-2-
2014/4894-2014/10052
KARŞI OY YAZISI
Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 17/06/2014