11. Hukuk Dairesi 2015/14855 E. , 2017/2179 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/07/2015 tarih ve 2014/295-2015/317 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin işletmeciliğini yaptığı ... isimli yük gemisinin tüm kontrollerden geçirilip surveyleri yapıldıktan sonra denize ve yüke elverişli şekilde...’nın...’ından...’ye doğru kömür taşımak üzere yola çıktığını, bu sefer sırasında 05.09.1997 tarihinde ...’da makine dairesinde meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle geminin tamir kabul etmez şekilde hasarlandığını ve ...’a oradan da varma limanı olan...’ye çekilmek zorunda kaldığını, düzenlenen dispeç raporuna göre, yük ilgilisi sigortacının garameye iştirak payını ödediğini ancak tekne-makine sigortacısı davalı ..."nin garameye iştirak payının ödemediğini ileri sürerek, 26.06.1998 tarihli dispeç raporunun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve Tic. San. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin gemi ve yükle ilgisinin bulunmadığını sadece isminin konişmentoda yer aldığını savunarak, davanın husumet yönünden reddini istemiştir.
Davalı ... İnş. Müt. Taş. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili, gemideki hasarda müvekkilinin kusuru olmadığını, sigortacısının garame payını ödediğinden müvekkilinin sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, dispeç raporunda yük sigortacısı için tespit edilen garameye iştirak payını müvekkilinin ödediğini beyan etmiştir.
Davalı .... vekili, dispeç raporunun sadece yükün gemiden veya geminin yükten olan müşterek avarya alacağı için mahkeme ilamı niteliği taşıyabileceğini, yük sigortacısı payına düşen miktarı ödediğinden talebin konusuz kaldığını, sigortacının sorumluluğunun tespitinin dispeç raporunun tasdiki davasında değil, sigorta sözleşmesine dayalı olarak açılacak davada belirleneceğini bu nedenle bu davada müvekkiline husumet düşmeyeceğini, davacının gemiyi denize elverişsiz olarak yola çıkarması nedeniyle zarara sebebiyet verdiğini, donatanın bu yüzden müşterek avaryanın paylaşılmasını isteyemeyeceğini, dispeç raporunun eksik ve hatalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı vekili tarafından açılan işbu davanın 13.06.2000, 23.06.2011, 18.03.2015 tarihlerinde üç kez müracaata bırakıldığı gerekçesiyle HMK m. 150/1,2 ve 5 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.