(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/31003 E. , 2020/7619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde kasap olarak çalıştığını, iş verenin iş sözleşmesine haksız olarak son verdiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesaiücreti taleplerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çalıştığı süre boyunca tarttığı ürünlerin kilogramında usulsüzlük yaptığını ve kendisinin uyarıldığını daha sonra bu hareketini tekrarladığını,bunun iş veren tarafından tespit edildiğini, bu nedenle iş sözleşmesine haklı olarak son verildiğini, fazla mesai iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem tazminatı talap etme hakkının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesine davalı işveren tarafından sattığı ürünlerin barkotlarında usulsüzlük yaptığının tespit edildiği gerekçesi ile haklı olarak son verildiği belirtilmiştır. Dosya arasına sunulan tutanaklardan 03.06.2012 tarihli tutanak incelendiğinde, iş yerinde çalışan diger bir çalışanın kasap bölümüne 2kg ızgaralık et siparişi verdiği, hazırlanan etin 1963 gr antrikot olarak tartılmasına rağmen kasadan 1016 gr burma olarak geçtiği belirtilmiş olup, bu olaydan sonra davacının savunmasının alındığı anlaşılmıştır. Bu olayda etin 1016 gr burma olarak kasadan geçmesinde davacının mı yoksa başka bir çalışanın mı kusurlu olduğu ve bu eylemin davacı işçi tarafından kasıtlı olarak işverenin zararına yapılıp yapılmadığı dosya kapsaından tespit edilememektedir. 12.08.2012 tarihli tutanakta ise Turgut isimli müşterinin yanındaki elemanı 125,00 TL ile markete et alması için gönderdiği, 125,00 TL karşılığında 5.100 gr et alınabildiği, davacının tarttığı eti diğer çalışan Güven’e barkotlaması için verdiği ve 3800 gr olarak barkotlandığı , elemandan 125,00 TL alınmasına rağmen kasaya 95 TL verildiğinin müşterinin iş yerine gidilip satılan et tartılarak tespit edildiği belirtilmiş ise de, bu olayda barkotlamanın başka bir çalışan tarafından yapıldığının belirtildiği, ayrıca tahsilatın kasa tarafından yapıldığı, 95,00 TL nin üstünün davacı tarafından alındığı ve bu şekilde işverenin zarara uğratıldığına ilişkin dosyaya delil sunulmadığı anlaşıldığından davalının haklı fesih iddiasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği halde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında bir diğen uşuşmazlık konusuda davacının yaptığı fazla mesainin ücrete dahil olup omadığı hususuna ilişkindir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut olayda, davacıya ait iş sözleşmesi incelendiğinde davacının kasap olarak çalışacağı, ücretinin ise asgari ücret olacağı, fazla mesainin düzenlendiği maddede davalının davacıyı günlük 11 saati aşmamak kaydı ile 270 saate kadar fazladan çalıştırabileceği düzenleme altına alınmış ayrıca davacının yapacağı fazla mesainin saat ücretinin, normal saat ücretinin %50 fazlası oludğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmede davacının ücretinin asgari ücret olarak kararlaştırılmış olması ve davacının yapacağı fazla mesainin ayrıca ücretlendirileceğine ilişkin hükmün bulunması dikkate alındığında 270 saat fazla mesainin ücretin içerisinde olduğu yönündeki değerlendermenin dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı anlaşılmış olup, yıllık 270 saatin ücretin içerisinde olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamaya itibarla kararı verilmesi de bozmayı gerektirmişitir.
4- Fazla mesainin ıspatında imzalı ücret bodroları önemli bir ispat aracıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda, bir kısım ücret bodrolarındaki imzanın davacıya ait olmadığının bilirkişi marifeti ile tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda söz konusu bodrolar kesin delil olama özelliğini kaybettiğinden aksi her türlü delil ile ıspat edilebilecektir. Ancak bu bodrolarda da tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretlerinin davacıya banka kanalı ile ödenidğinin tespit edimesi halinde tıpkı imzasız ücret bodrolarında olduğu gibi ödendiği tespit edilen miktarların davacının toplam fazla mesai ücretinden mahsubu hakkaniyete uygun olacaktır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 24.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.