14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2585 Karar No: 2016/2423 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2585 Esas 2016/2423 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/2585 E. , 2016/2423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 09.10.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, muris ..."ın 23.09.1914 tarihinde vefat ettiğini, davacının murisin mirasçısı olduğunu ve murisin mirasçıları ile miras paylarını gösterir mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, muris ..."ın 23.09.1914 tarihinde vefat ettiği, terekenin murisin ölüm tarihindeki hükümlere göre paylaştırılmasının gerektiği, murisin ölüm tarihinde İtalya ile mütekabiliyet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yabancıların taşınmaz edinimi ve mirasçılığı Türk Hukukunda sıklıkla mevzuat değişikliklerine konu olmuş olup cumhuriyet öncesi dönemde 1868 tarihine kadar Osmanlı Devletinde bir kısım istisnalar hariç yabancı gerçek kişilerin taşınmaz mal edinmelerine ilişkin bir hak tanınmamıştır. 08.06.1868 tarihinde kabul edilen "Tebaa-i Ecnebiyenin Emlâke Mutasarrıf Olmaları Hakkında Kanun" (Safer Kanunu) ile buna dayalı imzalanan 09.06.1868 tarihli protokol uyarınca hicaz toprağı hariç ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vatandaşlarının Osmanlı tebaasıyla eşit durumda bulundukları kabul edilmiş ve bu durum kapitülasyonların kaldırılması hakkındaki kanunun yürürlüğe girdiği 1914 yılına kadar devam etmiştir. 24.07.1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile yabancıların taşınmaz ediniminde karşılıklılık aranacağı hükme bağlanmıştır. 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 35. maddesinde sınırlamaya ilişkin diğer kanuni hükümler saklı kalmak üzere ve karşılıklı olmak şartıyla yabancı gerçek kişilere Türkiyede taşınmaz edinme ve miras hakkı tanınmıştır. Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında Kanunun 17. maddesine göre mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. 2644 sayılı Tapu Kanunu 29.12.1934 tarihinde yürürlüğe girmiş olup kanunun 35. maddesindeki sınırlama da yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap edilecek taşınmazlara şamildir. Murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan yasa hükmü esas alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.