18. Hukuk Dairesi 2015/3467 E. , 2015/16904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... Mahallesi 4520 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile, dava konusu ... Mahallesi 570 ada 3 ve 556 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ... Kadastro Mahkemesinin 2003/27 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ile müvekkillerinin murislerinin de bulunduğu kişiler adlarına tesciline karar verildiğini ve anılan kararın kesinleştiğini, kadastro mahkemesinde mülkiyet çekişmesi devam ederken davalı kurum tarafından 10/11/1986 tarihinde kamulaştırma işlemleri yapıldığını, 570 ada 3 sayılı kök taşınmazdan 4520 ada 42 parselin ve akabinde kamulaştırılan bu taşınmazdan 11694 m² lik kısmın kamuya terk edildiğini, kalan kısmın 5021 ada 2, 3, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45 ve 46 parsellere gittiğini, mülkiyet çekişmesi devam ederken yapılan kamulaştırmalara ilişkin müvekkillerine veya murislerine geçerli bir kamulaştırma tebligatı yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 YTL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dava kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu olayda çözümü gereken hukuki sorun, dava konusu taşınmaza el atmanın bir kamulaştırma işlemine dayanıp dayanmadığı, dava edilen yerle ilgili olarak kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı, dolayısıyla kamulaştırmasız el atma iddiasının yerinde olup olmadığı ve tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği sorunu olup, mahkemece bu konuda yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Dosya arasındaki tüm bilgi ve belgeler ve özellikle geri çevirme kararı ile dosya arasına alınan tedavüllü tapu kayıtları, paydaş dosyaları, kamulaştırma evrakının tümü üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunuda, davaya konu taşınmazın geldisi parsel olan 570 ada 3 parselin davacıların murisi ve dava dışı kurum ve şahıslar adına kadastro çalışması sırasında tesbit gördüğünü, ancak tesbite itiraz üzerine kadastro mahkemesinde 1958 yılında açılan davanının yapılan yargılaması sonucunda ... Kadastro Mahkemesinin 29.06.2004 gün ve 2003/27 E. 2004/19 K. sayılı kesinleşmiş ilamına dayalı olarak kök parselin davacıların murisi, Hazine ve dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edildiği, bunun gitti kaydının 4520 ada 7 parsel, bu parselin gittisinin ise davaya konu 4520 ada 42 parsel olduğu gelen kayıtlardan anlaşılmakta ise de, bu taşınmaza ait evveliyat kayıtları ile tescil sonrası tedavül işlemlerine ilişkin dayanak belge ve kayıtların büyük bölümü dosya arasında yer almadığı, dosyada bulunan belgelerin ise okunaklı ve denetime olanak sağlayacak nitelikte olmadığı, kök 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davalı olduğu süreçte taşınmazın çeşitli idereler tarafından kamulaştırıldığı, ancak kamulaştırma işlemi sırasında tapu malik veya mirasçılarına usulüne uygun olarak yapılmış kamulaştırma evrakının tebliğine dair evraka dosya kapsamına göre rastlanmadığı, kamulaştırma işlemlerinin kayyım huzuru ile yürütüldüğü, davalı idare tarafından 1982 tarihinde yapılan kamulaştırma işleminin o tarihteki tapuda hak sahibi olan kişilere tebliğine dair evrakın dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya konu 4520 ada 42 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, davaya konu taşınmazın davalı idare adına tescil edilmiş ise de tescile dayanak olan mahkeme kararı geri çevirme kararı ile dosya arasına alınmış ve buna göre .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/189 Esas sayılı Karar örneği incelendiğinde kök taşınmazın 27946 m² kısmının davalı idare tarafından 1982 yılında kamulaştırma çalışmaları yapıldığı ve Kamulaştırma Yasasınının 16.maddesi hükmünce davaya konu taşınmazın idare adına tescili istemi ile dava açıldığı, ancak bu davanın Hazine ve ... davalı olarak gösterilerek açıldığı ve davacıların murislerinin Kamulaştırma Yasasının 16.maddesi gereğince açılan tescil davasında taraf olmadığı ve buna bağlı olarak davalı idare tarafından 1982 yılında yapılan kamulaştırma ve 1986 yılında alınan tescil kararına konu yerin yalnızca kök parselde hissedar olan ...ve ... Müdürlüğü hissesi mi, yoksa tüm hissedarlara ait hissenin kamulaştırılması mı olduğu tesbit edilmeden ve tescil davasında usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı ve tescil işlemine konu kararların taraflara usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde geri çevirme kararı ile bazı mahkeme kararlarının örnekleri alınmış ise de dosya ve karar asılları ya da onaylı örnekleri, davalı tarafından dayanılan kamulaştırma evrakının tamamı dosyada bulunmamaktadır. Tapu kayıtları celbedilmişse de geldi ve gitti kayıtlarını ayrıntısıyla ve okunaklı şekilde göstermediği gibi, dayanak belgeleri de eksiktir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazın geldisiyle gittisiyle kayıttaki durumunu tam ve net biçimde belirleyecek nitelikte olmayan bu kayıtlarla bir karara varmak olanaklı görülmemiştir. Yine, ./..
kayıtlarda yer alan şerhlerde geçen mahkeme kararları eksiksiz biçimde getirilmemiş ve bu dava dosyalarının eldeki davaya etkisi üzerinde durulmamış; hükmen kaydı içeren paydaşlara ait hükümlerin içeriği üzerinde de durulmamıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak, dosyada örnekleri bulunan tüm kararlara ait dosyalar ile kamulaştırma evrakı asıllarının veya onaylı örneklerinin etraflıca araştırılarak, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtlarının tüm geldi ve gittileriyle tedavüllü kayıtların getirilmesi, bu kayıtlarda geçen mahkeme dosyalarının aslı ya da onaylı örneklerinin araştırılıp getirtilerek dosya içine alınması; Kadastro Mahkemesine ait 2003/27 E. 2004/19 K. Sayılı dosyasının asılları veya onaylı örneklerinin ve kesinleşen bu karara karşı haricen yapılan inceleme ile yargılamanın yenilenmesi talebi ile açılan, ... Kadastro Mahkemesinin 2011/1282 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamasının devam ettiği anlaşılan iş bu dosyada getirtilerek taraflarının kim olduğu tesbit edilip, eldeki bu dosya açısından bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı değerlendirilmesi ve içerisinde kamulaştırma evrakının yer alıp almadığının araştırılması, davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasına dair tüm bilgi ve belgeler ilgili idarelerden getirilerek kamulaştırma tarihindeki malik veya mirasçılara usulüne uygun kamulaştırma evrakının tebliği edilip edilmediğinin, kamulaştırma bedelinin kayıtsız ve şartsız olarak malik veya mirasçılar adına bankaya depo edilip edilmediği ve davacılara veya murislerine kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği, bahse konu kamulaştırma kararlarına karşı davacıları veya murisleri tarafından bedel arttırım davası açılıp açılmadığı ayrıntılı olarak araştırılarak, Kamulaştırma Yasasına uygun olarak yapılmış bir kamulaştırma işlemi olup olmadığı tesbit edilerek, mahalinde usulüne uygun olarak oluşturulmuş bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak mahkeme gözlemi de tutanağa geçirilmek suretiyle tüm kamulaştırma planı, harita ve krokileri mahaline uygulanarak, kamulaştırmanın kapsamı tesbit edildikten sonra, yukarıda açıklanan Kamulaştırma Yasasının 16.maddesine göre verilen tescil kararının davaya konu taşınmazın yalnızca ... ve ... Müdürlüğüne ait kısmını mı, yoksa diğer maliklerinde payını mı kapsayıp kapsamadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra ve kamulaştırmanın alanı belirlenerek, el atıldığı iddia edilen yerin kamulaştırılan yerle aynı yer olup olmadığı krokiye bağlanarak tesbit edilip, bilirkişiden alınacak ayrıntılı rapor ve yukarıda açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile davaya konu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan ve mahkemece verilen direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenen, 05.10.2011 tarih, 2011/5-452 ve 2011/590 Karar sayılı ilamı ve temyiz incelemesi sırasında davacılar tarafından temyiz dilekçesine eklenen ....Asliye Hukuk Mahkemesinini 2012/111 Esas sayılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda mahalinde yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan emekli kadastro müdürü Şahin Karagöz tarafından hazırlanan ve dosya arasına konulan fen bilirkişisi raporu ve krokileri de değerlendirme sırasında gözönünüe alınarak birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşucak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken kayyım huzuru ile yapılan kamulaştırmayı geçerli kabul ederek eksik inceleme ile yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.