21. Hukuk Dairesi 2014/19196 E. , 2015/13915 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi
Davacı, 01/05/1987-31/07/1987 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hilal Tekin tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 506 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığının başlangıç tarihinin 01.05.1987 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; .. sicil numaralı davalı .. işyerinden, davacı adına 01.05.1987 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, işe giriş bildirgesinin kuruma 13.05.1987 tarihinde intikal ettiği, davalı işyerinin 01.10.1979-01.01.1987 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında olduğu, ihtilaflı tarihte yasa kapsamında bulunmadığından dönem bordrosunun da bulunmadığı, davalı işyerinin ne zaman şirket olarak tescil edildiği, vergi kaydı olup olmadığına ilişkin bilgi olmadığı, davalı işyerinin hangi tarihe kadar aktif olduğunun netleştirilmediği anlaşılmıştır.
Somut olayda Mahkemece işyerinin Kanun kapsamı sonrasında da faal olup olmadığı hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde aydınlatılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalı işyerinin Kanun kapsamından çıktığı tarihten (01.01.1987 ) sonrasında da faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını titizlikle araştırılıp açıklığa kavuşturulmak, bu bağlamda, iş yerinin meslek kuruluşları ve ticaret sicil müdürlüğü ile vergi dairesi nezdinde kaydının bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp, tescil ve mükellefiyet kayıtlarını temin etmek, davalı iş yerinin davaya konu dönemde çalışma izni ve ruhsatı ile elektrik-su-telefon aboneliğinin bulunup bulunmadığını ilgili belediye,...müdürlüğünden sormak suretiyle davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek, işyerinin davalı dönemde faal olduğunun anlaşılması halinde ise dönem bordroları bulunmadığından .. Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının sigorta sicil numarasının hangi yıla ait serilerden olduğunu davalı kurumdan sormak, gerektiğinde 01.05.1987 tarihli işe giriş bildirgesindeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını uzman bilirkişi marifetiyle araştırmak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.