11. Ceza Dairesi 2017/2562 E. , 2017/9345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ..."ın, "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte müstahsil makbuzu ve sahte fatura düzenlemek" suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
16/09/2009 tarihli 2008/319 Esas ve 2009/256 Karar sayılı ilam ile neticeten 18 ay hapis cezası içerir mahkumiyet hükmüne yönelik aleyhe temyiz bulunmadığı ve sanık hakkında hükmedilen önceki cezanın kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından sonra "CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek sonuç itibarıyla 18 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ..."ün "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte müstahsil makbuzu ve sahte fatura düzenlemek" suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz itirazına gelince;
1-Sanığın aşamalarda alınan ifadelerinde istikrarlı şekilde atılı suçlamayı kabul etmediğini, kendisinin sahte makbuz düzenlemediğini ve böyle bir olaya da karışmadığını savunması, diğer sanığın ise sanık ...’ın kendisine bal ticareti yapma konusunda teklifte bulunduğunu, kendisinin de bu teklifi kabul ederek mükellefiyet tesis ettirip mühtahsil makbuzu ve fatura bastırdığını, ardından bu belgeleri ve kaşesini sanık ...’a verdiğini, evrakların bir kısmını sanık ...’ın imzaladığını, kendisinin çok az bir miktarda bal aldığını, bütün işlemlerin sanık ... tarafından yapıldığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, suça konu müstahsil makbuzları ve faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup oladığı hususunda bilirkişiden rapor alınması, sanık ..."in muhasebesini tutan Ali Şiralı"nın tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak şirket adına işlemlerin sanık ... tarafından yapılıp yapılmadığının sorulması, suça konu faturaları ve müstahsil makbuzlarını kullanan kişiler tespit edilip sanığı tanıyıp tanımadıkları, belgelere konu ürünleri sanıktan alıp almadıkları sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
a) 16/09/2009 tarihli 2008/319 Esas, ve 2009/256 Karar sayılı ilam ile neticeten 18 ay hapis cezası içerir mahkumiyet hükmüne yönelik aleyhe temyiz bulunmadığı ve sanık hakkında hükmedilen önceki cezanın kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.