23. Hukuk Dairesi 2013/8473 E. , 2014/2601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/475-2013/137
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen eşitlik ilkesine aykırı olarak küçük ve eksik konut verdiğini, salonun yarısını bekçi kulübesi yaptığını ileri sürerek, şimdilik 15.000,00 TL"nın reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, inşaatların onaylı plan ve projelere uygun olarak yapıldığını, davacının esas rahatsızlığının kendi konutunun bitişiğine yapılan bekçi kulübesinden kaynaklandığını, yapılan bekçi kulübesinin projelere uygun olarak yapıldığını, engebeli arazide inşa edilen konutlar arasındaki farklılıkların şerefiye bedeli ile giderildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 07.02.2012 tarih ve 2011/3080 E, 2012/764 K. sayılı ilamı ile, ek bilirkişi raporunda davacının dairesinin diğer dairelere göre daha küçük olduğu, bu alan farkından kaynaklanan değer kaybının 1.174,80 TL. olduğu hesaplandıktan sonra yanlış değerlendirme sonucu bina kaybı değerinin 2.169,80 TL. olduğunun belirtildiği, diğer yandan davacının, dava dilekçesinde salonun yarısının bağımsız bölümden ayrılarak bekçi evine dahil edildiğini bu nedenle villanın alanının küçüldüğünü belirttiği, daha önce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da bekçi evinin villanın kullanım alanına etkisinin ne ölçüde olduğunun tespit edilmesinin istendiği, bilirkişi ek raporunda bekçi evinin toplam kullanım alanı ile villanın kullanım alanı arasında oranlama yapılarak arsa kaybı adı altında değer farkı hesaplandığı, bu durumda, bilirkişiden bu konuda yeniden ek rapor alarak bu değer farkının tespit ettirilmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, alan farkından kaynaklanan değer kaybının 2.006,49 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.006,49 TL "nin dava tarihi olan 17.04.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı tarafından 15.000,00 TL"nin reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenmiş olup davanın kısmen kabulü ile kabulüne karar verilen alacağa avans faizi uygulanmasına ilişkin ilk karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 06.11.2008 tarih ve 2007/4156 E, 2008/12412 K. sayılı kararıyla, avans faizi ibaresi reeskont faizi olarak düzeltilmek suretiyle onanmış olup; bu karara karşı taraf vekillerince bu yönden bir karar düzeltme isteminde bulunulmamış, davalı vekilinin başka sebeplerle karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 20.03.2009 tarih ve 2310 E., 3660 K. sayılı kararıyla karar düzeltme itirazının kabulü ile yeni bir bozma gerekçesi eklenmesine karara verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyulmasıyla faiz yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu durumda mahkemece, kabulüne karar verilen alacağa reeskont faizi yürütülmesi gerekirken gerekçe ve hüküm fıkrasında "yasal faiz" ibarelerine yer verilerek hüküm kurulması doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek, hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "yasal faizi" ibaresi çıkartılarak, yerine "TC. Merkez Bankası"nın kısa vadeli işlemlerde uygulanan reeskont oranı" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.