Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/5494 Esas 2011/22490 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5494
Karar No: 2011/22490

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/5494 Esas 2011/22490 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Takip alacaklısı M.E.(Ş.), borçlu T.O.A. hakkında, 01.07.2008 vadeli 15.000 TL miktarındaki bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Borçlu, dayanak bononun teminat senedi olduğunu iddia ederek takibin iptali için başvurmuştur. Takibe konu bono taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak verilmiş ve alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 170/a maddesi uyarınca karar verildi. Kanun maddesi: İİK'nun 170/a maddesi.
12. Hukuk Dairesi         2011/5494 E.  ,  2011/22490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/02/2011
    NUMARASI : 2010/595-2011/96

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Takip alacaklısı M.E.(Ş.), borçlu T.O.A. hakkında, 15.03.2008 tanzim tarihli 01.07.2008 vadeli 15.000 TL miktarındaki bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Borçlu vekili, dayanak bononun  teminat senedi olduğu iddiası ile takibin iptali için süresi içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurmuştur.
    Takibe konu bonoda alacaklının lehtar, borçlunun ise keşideci konumunda olduğu, taraflarca varlığı inkar edilmeyen 29.05.2008 tarihli protokolde alacaklı ve borçlunun taraf olduğu, bu belgede şirket hisselerinin ve tüm demirbaşları ile birlikte otomobilin mülkiyetinin de devri karşılığında kalan 30.000 TL için 01.07.2008 vade tarihli beheri 15.000 Türk Lirası bedelli 2 adet TEMİNAT Senedi alındığının yazılı olduğu görülmektedir. Alacaklı vekili de mahkemeye sunduğu 22.09.2010 tarihli cevap dilekçesinde, protokolün taraflarca tanzim edildiğini, protokoldeki koşullar yerine getirildiği için takip konusu senedin işleme konulduğunu belirtmiştir.
    Bu durumda bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak verildiği, protokol şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin tartışma konusu olduğu, bononun bu haliyle TTK"nun 688/2. maddesinde belirtildiği şekilde kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vadini içermediği ve dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.