Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından, senetlere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emri tebliği üzerine, takip dayanağı senetlerde tanzim yeri unsuru bulunmadığından bahisle kambiyo senedi vasfının bulunmadığı gibi senet bedellerinin de ödendiğinden bahisle takibin iptali isteği ile yasal süresinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
İİK’.nun 170/a-son maddesi gereğince borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde, dayanak belgenin  kambiyo senedi vasfını taşımadığı gerekçe gösterilerek takip iptal edilemez. ( Hukuk Genel Kurulunun 2.10.2002 ve 12-624-771 sayılı içtihadı) . Somut olayda, borçlu tarafından mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde yer alan "senet bedelinin ödendiği" şeklindeki beyanla borç ilişkisi kabul edilmiş olduğuna göre mahkemece, İİK. nun 170/a-son maddesi uyarınca borçlunun kambiyo senedi vasfının bulunmadığına yönelik şikayetinin reddi ile diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.