14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/951 Karar No: 2015/2308 Karar Tarihi: 02.03.2015
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/951 Esas 2015/2308 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2015/951 E. , 2015/2308 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkûmiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından hükmün 1412 sayılı CMUK.nın 310/1. maddesinde öngörülen ve tefhimden başlayan bir haftalık süreden sonra verilen dilekçeyle temyiz edildiği anlaşıldığından, kanuni süresi içinde yapılmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; TCK.nın 109/2. maddesi uygulanırken sanığın 109/1-2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği yazılmış ise de, gerekçede sanığın cebir kullanmak suretiyle yüklenen suçu işlediği açıkça belirtildiğinden, bu husus mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Mahkemece sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün 5237 sayılı TCK.nın 51. maddesi uyarınca ertelendiği ancak 5271 sayılı ...nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda yapılan değerlendirmede sanığın ileride yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşmadığının belirtildiği, bahsedilen bu koşulun TCK.nın 51. maddesindeki erteleme müesesesi için de öngörülen bir koşul olmasına karşın, çelişki oluşturacak şekilde TCK.nın 51. maddesinin uygulanıp daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının salt bu gerekçeyle uygulanmamasına karar verilmiş ise de, anılan maddenin uygulanmasının, mahkemece sanık hakkında TCK.nın 109/2. maddesinin uygulanmaması nedeniyle ortaya çıkan hafif cezadan ötürü başka bir biçimde yararlandırma ve ikinci bir atıfet anlamına geleceği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 23.03.2004 gün ve 2004/6-41 Esas, 2004/70 sayılı Kararında açıklandığı üzere olayda bu düzenlemenin uygulama yerinin bulunmadığı anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Tüm dosya içeriğinden, sanık ..."ın, ağabeyi olan diğer sanık ..."in biber gazı sıkmak ve amonyaklı pamuk koklatmak suretiyle etkisiz hale getirip el ve ayaklarını koli bandı ile bağladıktan sonra dolaba koyduğu mağdurenin, mevcut halini görerek diğer sanıkla beraber sürüklemek suretiyle evden çıkarıp ticari taksiye bindirdiğinin, sanıklar ile mağdurenin bu şekilde Gaziantep ilinden Diyarbakır iline geldiklerinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 109/2, 3.b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle aynı maddenin 1. fıkrası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.