21. Hukuk Dairesi 2014/18977 E. , 2015/13905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/02/2003-30/03/2003 ve 01/01/2005 ile 30/06/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 01.02.2003-30.03.2003 ve 01.01.2005- 30.06.2006 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 01.01.2005-31.12.2005 tarihleri arasında 360 gün ve günlüğü 16,29TL ücretle, 01.01.2006-30.06.2006 tarihleri arasında 180 gün ve günlüğü 17,70TL ücretle davalı işyerinde çalıştığının tespitine, 01.02.2003-03.03.2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır
Somut olayda Mahkemece davalı işyerine ait ihtilaflı dönemde faal olan işyeri bulunup bulunmadığı araştırılmadan, işyeri kayıtları ve dönem bordroları istenmeden, varsa ihtilaflı dönem bordro tanıkları ve komşu işyeri tanıkları dinlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davalı adına işyeri kaydı bulunup bulunmadığını davalı kurumdan sormak ve işyeri kaydı varsa kayıtları istemek, hangi tarihlerde 506 sayılı yasa kapsamında bulunduğunu sormak, işyeri kaydı yok ya da ihtilaflı dönemde yasa kapsamında değilse davalıya ait ticaret sicil müdürlüğü ile vergi dairesi nezdinde kaydının bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp, tescil ve mükellefiyet kayıtlarını temin etmek, davalı iş yerinin davaya konu dönemde çalışma izni ve ruhsatı ile elektrik-su-telefon aboneliğinin bulunup bulunmadığını ilgili belediye, .. müdürlüğünden sormak suretiyle davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek, işyerinin davalı dönemde faal olduğunun anlaşılması halinde ise işyeri kaydı bulunduğu takdirde bu işyerine ait dönem bordrolarını getirtmek, bu bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, .. Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalı işyerinde ihtilaflı dönemde davalı kurum müfettişlerince tahkikat yapıldı ise tahkikat belgelerini istemek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.