Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3708
Karar No: 2021/7774
Karar Tarihi: 08.04.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/3708 Esas 2021/7774 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/3708 E.  ,  2021/7774 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı işyerinde 1993 yılının Mayıs ayından 2016 yılının Şubat ayına kadar sorumlu müdür olarak çalıştığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini, işyerinde haftanın 7 günü 07:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatili yapmadığını ve yıllık izin kullanmadığını belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti taleplerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanı kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf talebinin ise davacının tanık beyanlarına göre tespit edilen haftalık 49,5 saatlik fazla mesai süresinin, olmayan içtihada atıfla 18 saat kabul edilerek hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesi ile kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı, yaptıysa süresi uyuşmazlık konusudur.
    Davacı işçi davalı işyerinde fazla mesai yaptığını ve karşılığı ücretinin ödenmediğini iddia etmekte, davalı işveren ise davacının fazla mesai hesaplanan dönemde çalışmadığını ileri sürmektedir. Davalı işverenin kabul etmediği çalışma süresi ve fazla mesai iddiasını ispat bakımından davacı işçi iki tanık dinletmiştir. Tanıklardan birisi davacının oğlu olup, ihtilaf konusu dönemde davacının davalı işyerinde çalıştığını açıkladıktan sonra mesaisinin de haftada 7 gün 07:30 ile ertesi gün 01:00-02:00 (günlük 17,5 -18,5 saat) arasında olduğunu ifade etmiştir. Diğer davacı tanığı ise davacı işçinin, davalı işyerinde ihtilaf konusu dönemde çalıştığını doğruladıktan sonra mesaisini haftada 7 gün 07:30 –24:00 şeklinde belirtmiştir. Davalının dinlettiği tanıklardan birisi ihtilaf konusu dönemde çalışmayı doğrulamış ise de dört kişi olan davalı tanıklarının hiçbiri hesap dönemindeki fazla mesai iddiasını doğrular beyanda bulunmamışlardır.
    Öncelikle davacı tanıklarından birisinin davacının öz oğlu oluşu nedeni ile bu tanığın beyanına ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Diğer taraftan davacı tanıkları davacının 07:30’da işe başladığını söylerken bu bilgisinin görgüye mi yoksa duyuma mı dayalı olduğu, başka bir anlatımla bunu söyleyen davacı tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olabilmesi için kendilerinin de haftanın 7 günü 07:30 da işyerinde olmaları gerekmekte olduğuna göre kendilerinin de her gün 07:30’da işyerinde olup olmadıkları açıklattırılmamıştır. Keza davacının mesainin bitiş saati hakkında davacı tanıklarından biri saat 24:00 derken diğer tanık ise 01:00 -02:00 şeklinde beyanda bulunduğu halde bu beyanında duyuma değil görgüye dayalı olabilmesi için anılan tanıkların da haftanın 7 günü 24:00 -01:00 veya 02:00’ saatlerine kadar çalışıyor olmaları gerekmektedir. Aksi halde davacı tanıklarının beyanları görgüye dayalı değil duyuma dayalı, nakli beyan niteliğinde olacak olup hükme esas alınmaları da mümkün olmayacaktır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle yapılması gereken, davacının oğlu dışındaki diğer tanığı ...’u yeniden dinlemek, kendisinin ihtilaf konusu dönemde haftada kaç gün hangi saatler arasında çalıştığını belirleyip, tanığın işyerinde olmadığı saatler bakımından görgüye dayalı bilgisinin olmadığı gözetilerek fazla mesai alacak iddiasını yeniden değerlendirmektir. Diğer taraftan arizi olarak kısa sürelerle çok yoğun çalışma mümkün olmakla birlikte uzun yıllar haftanın 7 günü 16-17 saat işyerinde bulunma iddiasının kabulü durumunda kişinin evine gidiş gelişi için geçecek süre de gözetildiğinde evinde istirahat ve her türlü ihtiyacı için kendisine 5-6 saati geçmeyen bir süre kalmaktadır ki bunun insan takatinin üzerinde hayatın olağan akışına aykırı olduğu da son derece açıktır. Davacı tanığı beyanlarına bu yönü ile de itibar etmek mümkün değildir. Yeniden dinlenilmesi istenilen davacı tanığının dinlenilmesi sonrasında görgüye dayalı olduğunu iddia ettiği çalışma süresinin yukarıda izah edildiği üzere insan takatini aşan, hayatın doğal akışına uymayan bir süreye tekabül etmesi durumunda davacının yaptığı iş, işyerinin niteliği, davalı tanık beyanları ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler karşısında davacının İlk Derece Mahkemesinin kabulünde olduğu üzere günlük 3 saat fazla mesai yaptığının kabulü de yerinde olacaktır. Davacı tanığı ...’un kendisinin işyerinde olduğu günler dikkate alınarak belirlenecek fazla mesainin günlük 3 saatin altında kalması durumunda ise bu süre esas alınarak fazla mesai alacağı hesaplanmalıdır.
    Yukarıda değinilen eksiklikler giderilmeden davacının uzun yıllar haftanın 7 günü 07:30-24:00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile yapılan hesaplamaya itibarla karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi