Esas No: 1993/3548
Karar No: 1995/771
Karar Tarihi: 28.02.1995
Danıştay 7. Daire 1993/3548 Esas 1995/771 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın fatura bedeli dışında, vade farkı olarak ihracatçıya ödenen miktar üzerinden tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimleri, destekleme ve fiyat istikrar fonu, kaynak kullanımını destekleme fonu ile katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davada, ithalatçı tarafından ihracatçıya ödenen vade farkının, ithal konusu eşyanın normal fiyatının içinde yer aldığı ve eşyanın kıymetine ilave edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, vade farkı üzerinden gümrük vergi ve resimleri, destekleme ve fiyat istikrar fonu ile konut fonu, sayılan vergi ve fonlar da vade farkına ilave edilerek hesaplanan miktar üzerinden de katma değer vergisi hesaplanmıştır. Mahkeme kararında, vergi ve fonların dayandığı mevzuatın farklılığı nedeniyle davanın sadece gümrük vergi ve resimleri yönünden değil, her konunun dayandığı mevzuat açısından değerlendirilerek incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 1615 sayılı Gümrük Kanunu, Gümrük Yönetmeliği'nin 243 ve 386. maddeleri, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu, 13.
Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 771
Esas Yılı : 1993
Esas No : 3548
Karar Tarihi : 28/02/995
ALINAN KATMA DEĞER VERGİSİ İTHALAT NEDENİYLE ÖDENEN VADE FARKININ KATMA DEĞER VERGİSİ MATRAHINA DAHİL OLUP OLMAYACAĞINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIK HAKKINDA 3065 SAYILI KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
... Gümrük Müdürlüğünde tescil edilen gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın fatura bedeli dışında, vade farkı olarak ihracatçıya ödenen miktar üzerinden tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimleri, destekleme ve fiyat istikrar fonu, kaynak kullanımını destekleme fonu ile katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın esasını, kabul kredili ithalatta ithalatçı tarafından ihracatçıya ödenen vade farkının ithal konusu eşyanın kıymetine dahil edilip edilmeyeceği hususunun oluşturduğu, 1615 sayılı Kanunun 65.maddesi ile Gümrük Yönetmeliğinin 243.maddesi hükümleri dikkate alındığında, ithalatçı ve ihracatçı arasında tam ve serbest rekabet şartları içinde yapılan anlaşma gereğince fatura bedeli dışında, ithal konusu eşyanın peşin fiyatına ilave edilen ve ithalatçı adına amir banka tarafından muhabir banka aracılığı ile satıcıya mal bedeli karşılığı ödenen vade farkının, ithal edilen eşyanın normal fiyatının içinde yer aldığı ve eşyanın kıymetine ilave edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, bu durumda ithal müsadeli ve kabul kredili ithalatta, ithalatçı tarafından ihracatçıya muhabir banka aracılığı ile fatura bedeli dışında, mal bedeline dahil edilerek anlaşma gereği ödenen vade farkının ithal konusu eşyanın kıymetine dahil edilmediğinin tespiti üzerine gümrük vergi ve resimleri tahakkuk ettirilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; Bakanlığın 26.9.1957 ve 2.11.1992 tarihli genelgelerinde açık olarak kabul kredili ithalatta ödenen vade farkının gümrük vergisi matrahına dahil edilmemesi gerektiğinin belirtildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, amir banka (ithalatçının Bankası) ile yapılan yazışma sonucunda, yükümlü şirket tarafından ithalatı gerçekleştirilen eşya ile ilgili olarak muhabir banka (ihracatçının Bankası) kanalı ile satıcıya ödenmek üzere fatura bedeli dışında vade farkı tutarı kadar transfer yapıldığının idarece tespit edilmesi üzerine, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 65.maddesi ile Gümrük Yönetmeliğinin, 243 ve 386. maddeleri hükümleri çerçevesinde, kabul kredili ithalatta vadesinde tahsil ve transfer edilen eşyanın peşin fiyatı ile vade farkının birbirinden ayrılmaması ve birlikte mütalaa edilmesi gerektiğinden bahisle, vade farkı üzerinden gümrük vergi ve resimleri, destekleme ve fiyat istikrar fonu ile konut fonu, sayılan vergi ve fonlar da vade farkına ilave edilmek suretiyle hesaplanan miktar üzerinden de katma değer vergisi hesaplanmak suretiyle tarh ve tahakkuk ettirilen toplam fark gelir eksiğinin (fonlar dahil) yükümlü şirkete tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Yükümlü şirket adına yapılan tarhiyatın gümrük vergisi ve fonlar ile katma değer vergisi gibi farklı mükellefiyetlere ilişkin olması ve dava konusu "gümrük vergisi ve teferruatı"nın bu vergi ve fon miktarları toplamından ibaret bulunmasına karşın, vergi mahkemesince davanın sadece gümrük vergi ve resimleri yönünden incelendiği görülmüştür.
Oysa, gümrük vergi ve resimlerinin 1615 sayılı Gümrük Kanunu, katma değer vergisinin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu, destekleme ve fiyat istikrar fonunun,13.12.1986 gün ve 18310 Resmi Gazetede yayımlanan Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında 86/11282 sayılı karar, kaynak kullanımını destekleme fonunun da 7.6.1988 gün ve 19835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kaynak kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 88/12944 sayılı Karar çerçevesinde incelenmesi, yani her konunun, dayandığı mevzuat açısından değerlendirilmesi suretiyle sonuca varılması gerekmektedir.
Bu durumda vergi ve fonlar arasında maddi olarak bağlılık bulunmadığı gibi, hukuki dayanaklarının da farklılık arzetmesi nedeniyle davanın 1615 sayılı Kanun çerçevesinde gümrük vergi ve resimlerine hasren incelenmesinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.