17. Hukuk Dairesi 2015/14253 E. , 2018/8011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ...vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."ın diğer davalı şirket adına kayıtlı araç ile davacının yolcu olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek müvekkilinin kazanma gücü kaybı ve çalışılamayan süreden kaynaklanan maddi zararlarına karşılık olmak üzere fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ile davalı şirketten olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının maddi tazminat talepleri yönünden davanın HMK 307 maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ile ... San. ve Tic. A.Ş"den 11.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ...vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ...vekili, davalı ...’ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-)Davacı vekili, yargılama sırasında davalı ...den haricen ödeme aldığından 06.01.2014 tarihinde maddi tazminat talebinden feragat etmiştir. Somut olayda hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp esasen ödeme nedeniyle ödenen miktar konusuz kalmıştır. Davalı ... şirketi ve diğer davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, yazılı olduğu üzere feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de,
Davacı vekili müvekkilinin yaralanması sebebi ile 20.00,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş mahkemece talebin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Ancak, red edilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı işleten şirket lehine A.A.Ü.T. 10/2 maddesine aykırı olacak şekilde 1.920,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekili, davalı ...’ın tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 135,24 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ...ve ... ...
Turan"dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.