11. Hukuk Dairesi 2015/14672 E. , 2017/2163 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/07/2015 tarih ve 2014/14-2015/221 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “...” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin markaları ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2011/12861 sayılı “...” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötüniyete dayalı itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkili markası ile karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu ve müvekkilinin “cep” ibareli seri markalarının yeni bir versiyonu ve/veya “cep” ibareli seri markalarının devamı olduğu izlenimi yarattığını, ayrıca başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ... kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı başvuru ile davacı markaları arasında benzerlik bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkillerine ait “..” ibareli markasının davacı tarafından kullanılan markalar ile iltibas yaratmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu ""..."" markası ile davacı markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik olmadığı, davalı markasında “cep” ibaresinin sonunda ek bulunduğu ve öncesinde ise “...” ibaresini içerdiği ve bambaşka bir imaj bırakacak şekilde oluştuğu, işaretin bütün olarak bıraktığı izlenimin davacı markalarından farklı olduğu, başvuru ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin somut olayda uygulanabilir olmadığı, ayrıca davalı şirketin kötüniyetli olduğu yönünde bir kanaate ulaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.