12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6611 Karar No: 2011/22377
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6611 Esas 2011/22377 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/01/2010 tarihli ve 2010/691-2011/22 numaralı kararı temyizen incelenmiştir. Takip dayanağı bononun keşidecisi M.C. Ltd. Şti. olup lehtarın da M.C. Ltd. Şti. olarak yazıldıktan sonra üzeri çizilerek S. S.'ın adının yazıldığı ancak keşideci tarafından paraf edilmediği anlaşılmıştır. Bu değişikliğin geçersiz olduğu kabul edilerek keşideci ile lehtarın aynı kişi olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bononun arkasındaki ciro M. C. Ltd. Şti. adına yapılmış olup borçlu tarafından yapılmış bir ciro bulunmadığı için borçlunun değişikliği benimsemediği ifade edilmiştir. TTK'nun 585. maddesi poliçe keşidecinin emrine yazılı olabileceğini belirtirken bonolar için geçerli olmadığı açıklanmıştır. Bu nedenle takip dayanağı belge bono niteliğinde olmadığından alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Sonuç olarak şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği fakat mahkeme istemi reddetmiştir. Kararda İİK
12. Hukuk Dairesi 2011/6611 E. , 2011/22377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/01/2010 NUMARASI : 2010/691-2011/22
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takip dayanağı bononun keşidecisinin M. C.Ltd.Şti.olup lehtarın da M.C. Ltd.Şti olarak yazıldıktan sonra üzeri çizilerek S. S."ın adının yazıldığı, ancak keşideci tarafından paraf edilmediği anlaşılmış olmakla bu değişiklik HUMK"nun 298.maddesi uyarınca geçersizdir. Bu durumda bonoda keşideci ile lehtarın aynı kişi olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan bononun arkasındaki ciro M. C. Ltd.Şti.adına yapılmış olup, muteriz borçlu tarafından yapılmış bir ciro da bulunmadığından, borçlunun, mahkeme gerekçesinde belirtilen şekilde lehdar hanesinde yapılan değişikliği benimsediğinden de söz edilemez. TTK" nun 585. maddesi hükmüne göre, poliçe keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK.nun 690.maddesi aynı yasanın 585.maddesine yollama yapmadığından anılan madde bonolar için uygulanamaz. Bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonoda keşideci durumundadır. Eğer böyle bir şeyi mutlaka istiyorsa, bu hususu poliçe düzenlemek sureti ile gerçekleştirebilir. Bu durumda, takip dayanağı belge, bono niteliğinde olmadığından, alacaklının anılan senede dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapması mümkün değildir. O halde mahkemece İİK.nun 170/a maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.