12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6653 Karar No: 2011/22368
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6653 Esas 2011/22368 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir alacaklı tarafından nafaka alacağı tahsili için ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Borçlu, takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ancak mahkeme, alacaklı tarafından talep edilebilecek alacak miktarını belirlemeksizin yazılı şekilde hüküm kurmuştur. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, borçlunun temyiz itirazlarını kabul etmiş ve mahkeme kararını İcra ve İflas Kanunu'nun 366. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca bozmuştur. Kanun maddeleri gereği, bilirkişi incelemesi yapılarak borçlunun sunduğu ödeme dekontları da dikkate alınarak alacaklı tarafından talep edilebilecek alacak miktarı belirlenmeli ve sonuca göre bir karar verilmelidir.
12. Hukuk Dairesi 2011/6653 E. , 2011/22368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/12/2010 NUMARASI : 2010/1649-2010/1724
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından nafaka alacağının tahsili amacıyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçluya örnek 4-5 icra emri tebliği üzerine borçlunun 7 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptali isteminde bulunduğu görülmektedir. Başvuru bu haliyle İİK"nun 33. maddesine dayalı icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin icranın geri bırakılması istemidir. Borçlu tarafından itfa itirazına dayanak yapılan banka dekontlarının incelenmesinde, ödemelerin açıkça nafaka alacağına ilişkin olduğu belirtilmek suretiyle alacaklı vekiline yapıldığı görülmüştür. Nafaka ödemelerinin alacaklı vekilinin banka hesabına yatırılmış olması yeterli olup, ödemenin kimin tarafından yapıldığı sonuca etkili değildir (İİK madde 12). O halde mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle borçlunun sunduğu ödeme dekontları da dikkate alınarak hesaplama yapıldıktan sonra, alacaklının takipte talep edebileceği alacak miktarı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.