
Esas No: 2016/17979
Karar No: 2018/17960
Karar Tarihi: 10.12.2018
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/17979 Esas 2018/17960 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Red
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinin 21.12.2013 tarihi olduğunun kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde;
Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan 5237 sayılı TCK"nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilip, bildirime ilişkin belge denetime esas olacak şekilde dosyaya konulup sanığa hakkında dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan, bunun da iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeyerek görülen kamu davasında; hüküm öncesi bu eksiklik zarar ödenerek giderilmiş olması nedeni ile ceza yargılamasında safhadan dönülmezlik ilkesi de dikkate alınarak TCK"nun 168/5. ve CMK"nun 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki davanın düşmesine ve hükmün adli sicile kaydına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hakkında ara boru ile kayıt dışı su kullandığına dair 21.12.2013 tarihli suç tutanağı nedeniyle kamu davası açılan sanığın, aynı meskende yine kaçak su kullanması nedeniyle düzenlenen 18.09.2013 tarihli tutanak üzerine açılan kamu davası sonucunda sanık hakkında karar verildiği belirtilerek, 5271 sayılı CMK 223/7. maddesi uyarınca mükerrir dava nedeniyle red hükmü kurulmuş ise de; öncelikle yargılamaya devam olunup, bahsi geçen dosya ve sanık hakkında kayıt dışı su kullanmaktan açılan diğer dava dosyaları getirtilip incelenerek, dosyaların suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak dosyaları birleştirme olanağı bulunmadığı taktirde kesinleşen dosyadaki ceza miktarı mahsup edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.