17. Hukuk Dairesi 2017/4206 E. , 2018/8003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ... Anonim Şirketi vekili, davalı ... vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği ..."ın yolcu olarak bulunduğu, davalı ... nezdinde trafik sigortalı, davalı ...’ye ait, davalı ...’nin kullandığı araç ile diğer davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu ..."ın vefat ettiğini belirterek davacı eş ... için 15.000,00 TL, davacı çocuklar ..., ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00"er TL, davacı anne ... ve davacı baba ... için ayrı ayrı 5.000,00"er TL manevi tazminatın, davacı eş ... için 15.000,00 TL, davacı çocuk ... için 3.000,00 TL, davacı çocuk ... için 4.000,00 TL, davacı çocuk ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın, 2.000,00 TL defin giderinin işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ..."ın bakiye destek zararının 3.122,61 TL"lik kısmından davalı ... ile 33.715,37 TL"nin diğer davalılar ... ile Şeker ..."dan ... şirketleri açısından poliçe limitleri ile sınırlı ve dava tarihinden geçerli olmak diğer davalılar açısından haksız fiil tarihi olan 29/10/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a ödenmesine, davacı ..."ın bakiye
0,21 TL olan destek zararı ile davacı ... ..."ın bakiye 341,91 TL destek zararı ile, davacı ..."ın bakiye 3.866,39 TL destek zararının davalılar ... ve Şeker ..."dan ... açısından poliçe ve sınırlı olmak ve dava tarihinden geçerli olmak, diğer davalılar açısından haksız fiil tarihi olan 29/10/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulu ile davacı eş için 10,000,00 TL davacılar ..., ..., ..., ... ve Hava ... için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, cenaze, defin mevlüt giderleriyle ilgili dosyaya belge sunulamadığından taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... Anonim Şirketi vekili, davalı ... vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK"nın 297/2 maddesinde "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemenin de gereği olarak mahkemece verilen hükmün, infazda tereddüt yaratmayacak mahiyette olması gerekmektedir. Yerel Mahkeme, hükme esas aldığı aktüer raporunda davacı ..., ... ve ...’in davalılar Belediye ve ...’den isteyebileceği bir destek zararının kalmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen 1 ve 2 nolu hüküm fıkralarında infazda tereddüte yol açacak şekilde anılan bu davalılardan da müşterek ve müteselsilen davacı ..., ... ve ...’in destek zararının tahsiline karar vererek infazda tereddüt yaratmıştır. İnfazda tereddüt doğuran bir diğer husus ise, 1 ve 2 nolu hüküm fıkralarında davalı araç sürücülerin kusurları oranında hesaplanan tazminat tutarlarının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesidir. Mahkemece verilen kararda belirtilen bu hususlarda açıklık bulunmadığından hüküm HMK"nun 297/2. maddesine uygun düşmemektedir.
2-)HMK"nın 26. maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Somut olayda, davacılar vekili, davacı eş ... için 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı istemiş ve bu talebini artırmamış harcını tamamlamamış olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak 33.715,37 TL maddi tazminatın diğer davalılar ... ile Şeker ..."dan tahsiline hükmedilmesi doğru değildir.
Mahkemece, desteğin yolcu olduğu davalı aracın trafik sigortacısı müteselsil borçlu ... şirketi tarafından davacılara dava tarihi öncesi olan 15.05.2006 tarihinde toplam 21.283,00 TL yapıldığı iddia edilen ödeme desteğin yolcu olduğu araç nedeni ile sorumlu olan davalılara yüklenecek zarar hesabından güncelleme yapılmaksızın mahsup edilmiştir. Öncelikle, davalı ... tarafından 15.05.2006 tarihinde toplam 21.283,00 TL yapıldığı iddia edilen ödemenin dekontlarının ... Esenler Şubesinden celbi istenmesi gerekmektedir. Desteğin yolcu olduğu davalı aracın trafik poliçesini yapan ... şirketi tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, davalı ... tarafından 15.05.2006 tarihinde davacılara yapılan toplam 21.283,00 TL ödemenin her bir davacı için yapılan ödeme tespit edilip her bir davacının destek zararından (desteğin yolcu olduğu araç nedeni ile sorumlu olan davalı sürücü ...’ye yüklenecek zarar hesabından )güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması da usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Yine kabule göre,
Davalı karşı araç trafik sigortacısı ... ... A.Ş olup davacılara 21.04.2006 tarihinde toplam 31.123,00 TL ödeme yapmak suretiyle ibra edildiklerini savunmuş, tarihsiz ibra belgelerini ibraz etmiştir. ..."nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup, mahkemece yapılacak ilk iş; ödeme tarihi 21.04.2006 itibariyle yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin
yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı ... ... A.Ş tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Bu şekilde yaptırılacak bir bir bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde denetime elverişli bulunmayan ve yukarıda anlatılan aşamalar izlenilmeksizin yapılan yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
3-)Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin tüm, davalı ... ... A.Ş vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ... ... A.Ş vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 3.896,04 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ... A.Ş ve ... Bahçevan"a geri verilmesine 20/09/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.