11. Ceza Dairesi 2017/2560 E. , 2017/9305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
1-)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın katılanda önceye dayanan damar hastalığı olmadığı halde, olayı örtbas etmek ve kendisini suçtan kurtarmak için “akut arter tıkanıklığı” teşhisi koyduğunun ve bu teşhisi tamamlar biçimde sahte epikriz raporu ve yoğun bakım gözlem kağıdı düzenlediğinin iddia olunduğu somut olayda; sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi; 02.03.2015 tarihli bilirkişi inceleme raporunda “esasen sanığın hastada gelişen olay için “akut arter tıkanıklığı” deyimini kullanmasının yanlış olmadığının, bu başlığın genel olarak ilgili uzuv veya organa ani olarak yetersiz kan gitmesi veya hiç kan gitmemesi olayını tanımlayan genel bir tanım olduğunun, kronik damar hastalıklarında arter çaplarındaki daralma belirli bir orana ulaşmadıkça hastalarda bir şikayete veya belirtiye neden olmadığının ve katılanın daha önceden bir damar hastalığının olup olmadığı kati olarak iddia etmenin mümkün olmadığının” belirtilmiş olması; doktorların kendi bilgi ve becerileri doğrultusunda mevcut bilgilerine göre hastasına tanı koyma serbestilerinin olması ve aynı hasta hakkında farklı doktorlarca farklı tanılar konulabileceği de göz önünde bulundurularak; sanığın katılanda akut arter tıkanıklığı olmadığı halde sahte belgeler düzenleyerek üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkumiyete yeterli somut delil bulunmaması ve buna bağlı olarak yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmü yerinde olduğundan tebliğnamedeki bu hususlara ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2-)Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Bornova Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olan sanığın “girişimsel artroskopi” ameliyatı yaptığı sırada gereken dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle katılanın damarlarının yaralanmasına sebep olduğunun, ameliyattan sonra katılanın sol bacağında şişme ve ağrı gibi bir takım komplikasyonlar gelişmesine rağmen gerekli tedbirleri almadığının, katılanın ameliyattan uzunca bir süre sonra bir başka merkeze sevkini yaptığının, bu şekilde ameliyat sırasında ve sonrasında özensiz, dikkatsiz ve kayıtsız davranışları ile katılanın sol ayağının kesilmesine sebep olmak suretiyle üzerine atılı taksirle yaralama suçunun işlendiğinin iddia olunduğu somut olayda; sanık üzerine atılı suçu kabul etmemiş ise de; katılanın ameliyatından sonra turnike uygulamasına bağlı damar yapısında hasar olup olmadığını ameliyat bitiminde kontrol etmesi gerektiği, bu yönde vasküler yapılar açısından damar yapısının fonksiyonunun normal olduğuna dair herhangi bir tıbbi kaydın bulunamaması, dosya içerisinde mevcut raporlardan ilk 4-6 saatlik dönemin akut bir arteriyel yaralanmada veya dolaşım bozukluğunda tekrar kanlanmayı sağlayıp, etkilenen uzvu kurtarmak için müdahalenin yapılmasının gerekli olduğunun ve bu sürenin “altın zaman” olduğunun anlaşılması; sanığın, katılanı yakın olan Eğe Üniversitesi Tıp Fakültesine sevki gerekirken uzak olan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk ederek bu sevk sırasında da zaman kaybına neden olduğunun belirlenmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın, katılanı Dokuz Eylül Üniversitesine sevk etmiş olmasına yönelik savunmasında Eğe Üniversitesini meslektaşı ...’nın orada çalışan eşini aradığını ve bu hastanenin müsait olmadığının tespiti üzerine katılanı Dokuz Eylül Üniversitesine sevk ettiğini savunması nedeniyle, öncelikle hasta sevk protokolleri celp edilip incelenerek sanığın bu işleminin usule uygun olup olmadığının araştırılması, ameliyat sonrası gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediğinin tespiti bakımından da ameliyattan sonra yoğun bakıma alınan hastanın, ameliyatın niteliği ile hastanın durumu ve gelişen komplikasyona göre tıbbi açıdan yeterli aralıklarla kontrol edilip edilmediğinin, hastane kayıtları ile dosyadaki teşhis ve ameliyata ilişkin belgeler incelenerek bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi; hastanın başka bir hastaneye sevki konusunda genelge ve benzeri bir kural olup olmadığının il sağlık müdürlüğünden sorularak, varsa onaylı bir örneğinin istenmesi; katılanın sevk edildiği Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ameliyatını yapan hekimlerin yeniden tanık olarak dinlenmesi ve kendilerinden, hastanın daha erken sevk edilmiş olması durumunda, ayağının kesilmesinin önlenip önlenemeyceğinin sorulması; sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.