1. Hukuk Dairesi 2014/20603 E. , 2017/3191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 655 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1994/109 esası üzerinden gaip olan tapu kayıt malikleri... ve ... aleyhine dava açıldığını, ne var ki anılan şahısların mirasçı bırakmadan ölmeleri ve hazinenin son mirasçı olması nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1996/528 esası üzerinden açılan dava sonucunun beklenilmeden anılan iptal ve tescil davasının kabul edilerek dava konusu taşınmazın davalı adına tesciline karar verildiğini, önceki tapu kayıt maliklerinin halefinin hazine olduğunu, taşınmazın davalı adına tescil edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu 655 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile önceki malikler İbrahim ... oğlu...ile ... oğulları ... ve ... adına tescilini istemiştir.
Davalı, çekişmeli taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin14/05/1998 tarih ve 1994/109 E 1998/130 K sayılı ilamı ile adına tescil edildiğini, bu nedenle kesin hüküm bulunduğunu ve davanın reddi gerektiğini, hazinenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1996/528 esas sayılı dosya üzerinden açtığı davanın devam ettiğini ve bu dava nedeniyle derdestlik itirazlarının olduğunu, eldeki davada hazinenin taraf sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ Davacı Hazine, son mirasçı olması sebebine dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1996/528 esasında kayıtlı dava dosyasından, davacı Hazinenin Medeni Yasanın 594. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatının saptanması ve dava konusu taşınmazın adına tescilini istediği, sözü edilen bu dava dosyasındaki taşınmazın temyize konu davadaki 695 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı hazinenin açtığı ve derdest olan mirasçılık sıfatının tespiti davasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu 655 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ilk malikleri olan... oğlu .... oğlu... ve ... oğlu ... adına ilk kaydındaki payları oranında eski hale getirilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.06.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesi gereğince davalı adına tescilsiz kazanım oluşmuş ise de; tapu kaydının ilk malikler olan ... oğlu ... oğlu ... ve ... adına bırakılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.
Ancak, dava konusu 655 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının halen... oğlu ...i oğlu ... ve ... adına olduğu, davalının ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/05/1998 tarih ve 1994/109 E 1998/130 K sayılı ilamını tapuda infaz etmediği anlaşılmakla mahkemenin hüküm kısmında ‘’ davacı adına olan ‘’ ibaresini kullanması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün ( 1. ) fıkrasındaki ‘’ davacı adına olan ‘’ ibaresinin çıkartılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.