Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/8947 Esas 2014/2573 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8947
Karar No: 2014/2573
Karar Tarihi: 03.04.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/8947 Esas 2014/2573 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/8947 E.  ,  2014/2573 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 16/07/2013
    NUMARASI : 2010/260-2013/444

    Taraflar arasındaki karşılıklı tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin tüm hisselerinin 04.08.2009 tarihli devir protolü ile davalılardan devir alındığını, protokolün 3. maddesinde davalının Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi"nin daimi ve part-time güvenlik hizmetleri ile yer gösterme hizmetlerinin müvekkili şirkete yaptırılmasının kararlaştırıldığını, buna istinaden 04.08.2009 tarihinde Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi daimi ve part-time özel güvenlik hizmeti alım sözleşmelerinin imzalandığını, müvekkili şirketin edimlerini yerine getirdiği halde davalının 25.03.2010 tarihli ihtarnameler ile hizmet sözleşmelerini feshettiğini bildirdiğini, protokolün 4. maddesi gereği müvekkiline onbeş günlük süre verilip de giderilmemiş hiç bir kusurlu durum bulunmadığını, feshin haksız olduğunu, haksız feshin müvekkili şirketin ve yöneticilerinin itibarını yıprattığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL yoksun kalınan gelir, maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle 147.773,23 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 152.773,23 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Asıl davada davalı vekili, birçok ihtara rağmen davacı şirket çalışanlarının sözleşmede belirtilen kurallara uymadan çalıştırıldığını, defalarca yapılan uyarıya rağmen firma ve çalışanlarının kendilerine çekidüzen vermediğini savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada, davalının kusurlu hareketleri nedeniyle müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Karşı davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; başta güvenlik görevlilerinin kılık kıyafetleri olmak üzere sözleşme konusu hizmetin ifası bakımından eksiklikler tespit edilerek davacı şirkete bildirildiği, bu durumun ise sözleşme konusu hizmetin ifası bakımından eksiklik yarattığı, davacının sözleşmeye göre kendilerine bildirim yapılmadığı ve süre verilmediği yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, sözleşmelerde belirlenen haklı sebebin mevcut olduğu ve davalının sözleşmede belirlenen fesih usulüne uygun davrandığı, davalı şirketin sözleşmeleri feshinin haksız fesih niteliğinde olmadığı; karşı davacının belirttiği olguların, taraflar arasındaki hukuki ihtilaflara ilişkin olup ihtilafların haklı ve haksız olmasına göre karşı davacının manevi zarara uğradığının ve manevi tazminat talebinin kabulünün mümkün olmayacağı gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.