3. Hukuk Dairesi 2017/413 E. , 2018/11263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı mirasçı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kiracı olduğu dairenin başlatılan icra takibi ve yapılan ihale sonucu davalıya satıldığını, davalı alacaklı tarafından aleyhine, kira, elektrik, su ve aidat alacaklarının tahsili hususunda icra takibi başlatıldığını, itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı tarafça icra dosyası üzerinden 15 gün süreli tahliye emri gönderildiğini, bağımsız bölümün 30.09.2011 tarihine kadar tahliyesinin istendiğini, bağımsız bölümü 14.11.2011 tarihinde tahliye ettiğini, bağımsız bölümün anahtarlarını icra dosyasına teslim ettiğini, bu durumda 30.09.2011-14.10.2011 tarihleri arasında geçen süre için ecrimisil ile sorumlu tutulması gerektiğini, ancak İcra Hukuk Mahkemesi tarafından davalı alacaklı taraf arasında kira akdi ilişkisi varmış gibi bir değerlendirme yapılarak, itirazın iptaline karar verildiğini, icra mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde bulunmadığını, fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığın belirterek, 2.427 TL miktarın, 03.05.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacı tarafın 30.09.2011-14.10.2011 tarihleri arasında geçen süre için ecrimisil ile sorumlu tutulması gerektiği, İcra Hukuk Mahkemesince, sanki davacı taraf ile davalı alacaklı taraf arasında kira akdi ilişkisi varmış gibi bir değerlendirme yapılarak itirazın iptaline karar verildiği, miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, buna karşın icra mahkemesi kararlarının (ihalenin feshi, istihkak ve benzeri dışında) maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde bulunmadığı, davacı tarafın bağımsız bölümde hukuken kalması gereken süreçte 14 günlük aidat borcu ve bunun faizinden sorumlu olduğu, ödemiş olduğu miktarın istirdadını talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 2.427 TL’nin 03.05.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
İİK 134. Maddesine göre icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. Alıcı, ihale ile, ihale tarihinde gayrimenkulun mülkiyetini -nefi ve hasarı ile birlikte-iktisap eder. İhaleden sonra ve fakat tescilden önce, taşınmaz üzerinde «mülkiyeti başkalarına geçirici nitelikte bulunmayan» işlemlerde bulunabilir. Örneğin, o gayrimenkulü kiraya verebilir. İhale edilen taşınmazda kiracı varsa, ihale tarihinden sonra, ihale kesinleşinceye kadar, kiracının kira paralarını icra dairesine ödemesi (İİK.md.92/11), ihale kesinleşince icra dairesinin, bu paraları alıcıya vermesi gerekir. Mülkiyet «ihale» ile alıcıya geçtiğinden, ihale tarihinden sonraki yarar (nefi) ve zarar (hasar) da alıcıya ait olur. Bu nedenle, taşınmazı ihalede satın almış olan alıcı, taşınmazı işgal eden üçüncü kişiden «ihalenin kesinleşmesi» tarihinden değil «ihale tarihinden itibaren» ecrimisil istemeye hak kazanır.
Dosyanın incelenmesinde; davacının dava konusu taşınmazda kiracı olduğu, taşınmazın cebri icra yoluyla 08/08/2011 tarihindeki ihaleyle davalı alıcıya geçtiği, 06/09/2011 tarihli 15 gün süreli tahliye emri gönderildiği, bağımsız bölümün 30.09.2011 tarihine kadar tahliyesinin istendiği, davacı tarafın bağımsız bölümü 14.11.2011 tarihinde tahliye ettiği görülmektedir.
Her ne kadar mahkemece tahliye etmesi gereken tarihten tahliye tarihine kadar davacı sorumlu tutulmuş ise de; mülkiyet ihale ile davalıya geçtiğinden, ihale tarihi 08/08/2011 başlangıç kabul edilerek tahliye tarihine kadar sürede hak sahibi olduğu bedelin belirlenmesi gerekmektedir.
O halde; mahkemece; mülkiye ihaleyle davalı alıcıya geçtiğinden ihale tarihinden tahliye tarihine kadar geçen sürede hak sahibi olduğu bedelin belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı mirasçısı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.