15. Ceza Dairesi 2017/14210 E. , 2019/7746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (2 defa)
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, mağdur ..."un müdür ve ortağı olduğu... Akaryakıt Ürünleri Otomotiv İnşaat Turizm Tarım Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine ait, Şekerbank ...şubesinden verilen 31/01/2009 tarihli, 11.000 TL bedelli çeki bilinmeyen bir şekilde ele geçirerek tanzim edip doldurduğu ve yapmış olduğu alışverişlerde kullanarak piyasaya sürdüğü, ilgili çekin mağdur ..."un yapmış olduğu şikayet üzerine bankalar arası takas sisteminde tespit edilerek çeke el konulduğu, yine aynı şekilde sanığın, mağdur ... adına Şekerbank ... şubesinden verilme ve ..."nın elinden rızası dışında çıkan ... seri nolu bir adet çeki 10/12/2008 tarihli ve 4.500 TL bedelli olacak şekilde keşide edip, katılan ... ile yapmış olduğu alışveriş karşılığında katılana verdiği, çekin sahibi olan ..."nın şikayeti üzerine çekin sahte olduğunun belirlendiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98, 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği cihetle; mağdur ..."un 27/05/2013 tarihli oturumdaki beyanında, kendisine ait çekin bilgisi dahilinde sanık tarafından kullanıldığını, sanıktan şikayetçi olmadığını beyan ettiği gözetilerek, keşidecisi ... olarak görünen 31/01/2009 tarihli 11.000 TL bedelli çek yönünden sahtecilik suçunun oluşmayacağı; öte yandan sanığın, aşamalarda değişiklik göstermeyen savunmalarında, suça konu çeklerin keşidecileri ... ve ... ile ortak iş yaptığını, çekleri onların bilgisi ve rızası dahilinde kullandığını, daha sonra işleri bozulduğu için çek bedellerini ödeyemediklerini beyan etmesi, dosya içerisinde gerekçeli kararın bir örneği bulunan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/80 E, 2010/561 K sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen ..."nun, yaptığı alışveriş karşılığında ..."dan çek aldığını, çekin daha önceden tanıdığı ..."ya ait olduğunu görünce ..."e telefon ettiğini, onun da çekin kendisinin olduğunu kabul ettiğini, ...ve ..."in arkadaş olduklarını ve birlikte mal alıp sattıklarını, resmen olmasa da fiilen ortak olduklarını ifade etmesi, yine aynı dosyada tanık sıfatıyla beyanda bulunan ..."ün, kendisine verilen çekte keşideci olarak görünen ... ile telefon görüşmesi yaptığını, ..."nın söz konusu çekin kendi çeki olduğunu kabul edip gününde ödeyeceğini söylediğini belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, ...ve .."ün tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak, sanık ... tarafından kendilerine verilen çeklerle ilgili ..."yı arayıp aramadıkları, aramışlarsa ..."nın çeklerin elinden rızası dışında çıktığını söyleyip söylemediğinin araştırılması; sanık ... tarafından hüküm tarihinden sonra dosyaya sunulan 27/07/2015 havale tarihli dilekçe içeriği ve ekindeki "teslim ve ödeme belgesi" ile "protokol" başlıklı belgelere göre, katılan ..."ya verilen 10/10/2008 tarih ve 4.500 TL bedelli çekin 2007 yılı Nisan ayı ile Haziran ayları arasındaki tekstil ticaretinden kaynaklanan açık hesabın kapatılmasına ilişkin olarak 07/07/2008 tarihinde verildiğinin belirtildiği ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı da gözetilerek, katılan ..."ya verilen suça konu çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediğinin katılandan sorularak araştırılması ve varsa ilgili belgelerin dosya intikalinin sağlanmasından sonra toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-İddianame ile tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması talep edildiği halde, ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 204/1 maddesinin iki defa uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22/04/2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanık hakkında, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen ve kullanılan çeklerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen çeklerle ilgili olarak yine tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı kanunun 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı, bu hukuksal olgular ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın, değişik tarihlerde kullandığı sahte çekler nedeniyle hukuki kesinti söz konusu olmadığından tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı kanunun 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeyerek, ayrı ayrı iki kez resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 10/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.