3. Hukuk Dairesi 2018/6303 E. , 2018/11261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı üniversitenin resmi okul ve hastaneler abonesi olduğunu, 2004 yılı mayıs ayına ait 21.051,19 TL"lik su tüketim bedeli ile İzsu Tarifeler Yönetmeliğinin 32. maddesine göre oluşan faiz alacağının tahsili amacıyla davalı üniversite aleyhine başlattıkları icra takibine, davalı borçlu kurumun itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kurum kayıtlarına göre takibe konu faturanın ödendiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalının ... 19. İcra Müdürlüğünün 2012/12130 sayılı takibi ile ilgili olarak 21.051,19 TL asıl alacak, 21.186,27 TL işlemiş faiz, 3.813,53 TL işlemiş faize ait KDV olmak üzere toplam 46.050,99 TL üzerindeki itirazının iptaline karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Davalı vekilinin faiz talebine ilişkin temyizine gelince;
Abonelik (elektrik, su, atık su ve doğalgaz) sözleşmesinde; borç ödenmediği takdirde, abonenin sıfatına göre (mesken ise yasal faiz, ticarî ise TTK’nuna tabi aboneler için ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır. (HGK’nun 22/09/2010 tarih, 2010/13-466 Esas, 2010/410 Karar, 28/11/2012 tarih, 2012/13-624 Esas, 2012/915 Karar, 3. HD’nin 27/02/2014 tarih, 2013/18346 Esas, 2014/3079 Karar sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.) Bu nedenle, tarafların tacir olmadıkları ve davalı kurumun aboneliğinin ticari olmadığı nazara alındığında asıl alacağa ticari faiz uygulanamaz.
O halde mahkemece, davacının takip tarihine kadar talep edebileceği yasal faiz miktarının hesaplanması bakımından dosyanın uzman bilirkişiye verilerek taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesigereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.