Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu N.Ö. vekili icra takibi sırasında haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip meskeni olması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunmuş mahkemece keşif yapılarak bilirkişi raporu alındığı halde 2 yıl içerisinde satış istenilmediği, haczin İİK.nun 106-110 maddelerine göre düştüğü, bu haciz için haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağı gerekçesi ile istem reddedilmiştir. İcra dosyasında 14.10.2004 tarihinde borçlu taşınmazına kayden haciz konulduğu 14.6.2007 tarihinde kıymet takdiri istenildiği 6.9.2007 tarihli fiili haciz kıymet takdir tutanağı ile taşınmazın satışı için hazırlıkların devam ettiği görülmektedir. Taşınmaz üzerindeki haciz kaldırılmadığı sürece şikayetin incelenip karara bağlanılmasına yasal bir engel yoktur. Bu durumda haczedilmezlik şikayeti incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraflarca da ileri sürülmediği halde haczin düştüğünden bahisle istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.