3. Hukuk Dairesi 2017/944 E. , 2018/11254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; araç tamir iş yeri bulunan davalılar ... , ... , ... ve ... "ten araç satın aldığını, bu araç karşılığında 14.250 TL nakit ödeme yaptığını, satış bedelinin 4.500 TL"sine karşılık ... plakalı aracının zilyetliğini bu davalılara devrettiğini ve aracın resmi olarak devrinin yapılması için noterden vekaletname verdiğini, bu davalıların davacıya ait aracı davalı şirkete satmalarına rağmen noterde resmi devir işlemini yapmadıklarını, davalı şirket çalışanı davalı ... "nun davaya konu araç ile kaza yaptığını, aracın sigortasız olması nedeniyle hakkında güvence hesabı tarafından ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2012/11603 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, dava tarihine kadar icra dosyasına 11.200 TL ödeme yapıldığını, aracın devrini yapmayan davalılar... , ... , ... ve ... ile davaya konu araçla kaza yapan davalı ... ve bu davalıyı çalıştıran davalı şirketten toplam 14.400 TL maddi tazminat ile 5.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar ... , ... ve ... ; taraflar arasında araç satımının yapıldığını, aracını noterden devretmemesi nedeniyle davacının kusurlu olduğunu, dava konusu aracı satın alan davalı şirketin elemanı tarafından yapılan kaza sonucunda kazayı yapan şirket elemanının maaşından icra dosyasına toplam 5.400,00 TL kesinti yapıldığını, sorumluluklarının bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemişlerdir.Davalı ... , davalı Domi İnş. Mob. Mim. Müh. Dek. Tur. Teks. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketinde şöför olarak çalıştığını, davacı adına kayıtlı aracın sigortasının bittiğini şirkete bildirmesine rağmen sigorta yapılmadığını, aracı kullanırken kaza yaptığını, aracın sigortası bulunmadığından kazada yaralanana ödenen tazminatın ruhsat sahibi davacı ile kendisine rücu edildiğini, aleyhine başlatılan icra takibinde üzerine düşen meblağı ödediğini borcunun bittiğini, dava konusu olay ile ilgisinin bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davalı ..."a yönelik davanın reddine, diğer davalılara yönelik maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 11.200,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ..., ... ve ... İnş. Mob. Mim. Müh. Dek. Tur. Teks. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı ... ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden;
Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi, davacı tarafa 17.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hükmü temyiz etmemiş olan tarafın, diğer tarafın temyizine cevapla hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle hükmü katılma yolu ile temyizi mümkün (HUMK m. 433/2) ise de, bu şekilde yapılan temyizin süresi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gündür. Bu süreden sonra verilen cevap dilekçesindeki itirazların temyizen incelenmesi artık mümkün değildir. Davacı taraf hükme ilişkin itirazlarını içeren temyiz dilekçesini yasal on günlük süreden sonra 05.04.2016 günü verdiğine göre; süresinde olmayan katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz isteğinin reddi gerekmiştir.
2- Davalı ..."nun temyiz itirazları yönünden;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Halit Hakan Arıcıoğlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.Somut olayda mahkemece, davacının talebi gibi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili şeklinde hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde tazminat miktarının davalılardan alınmasına yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, ikinci bendin a fıkrasında açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendin b fıkrasında açıklanan nedenlerle hükmün 2. fıkrasına "tahsili" ibaresinden önce gelmek üzere “müştereken ve müteselsilen” yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.