5. Hukuk Dairesi 2020/6812 E. , 2021/2328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R -
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Yapılan incelemede; mahkemece verilen ilk kararda davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın davacı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2014/6910 Esas-2014/19842 Karar sayılı ilamı ile "Dava konusu taşınmazın niteliği ve bilirkişi raporundaki özelliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur oranı %50"den fazla olmadığı halde, bu oran daha yüksek alınarak bedel tespit edilmesinin, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının niteliğine göre yapı sınıfı 1/A olduğu halde, 2/B kabul edilerek fazla bina bedeli tespit edilmesi" doğru görülmediği gerekçesiyle bozulduğu ,mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine ,taraf vekillerinin temyiz isteminin bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğu gerekçesiyle temyiz istemleri reddedilerek 01.10.2015 tarihli Dairemiz ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekilince mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden bahisle yapılan bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 19.09.2018 tarihli kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki somut tespitlere yönelik herhangi bir eleştiri getirmeden ve soyut olarak objektif değer artırıcı unsur oranının %50"yi geçemeyeceğini kabulünden hareketle bu oranı %50 ile sınırlamasının ve benzer bir yaklaşımla dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının niteliğine göre yapı sınıfı 1/A olduğu için bina bedelinin buna göre tespit edilmesi gerektiğine karar vermesi ile davalıların mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, 6216 sayılı Yasanın 50. Maddesi gereğince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/661 Esas sayılı dosyasında yeniden yargılama sonucunda; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; mahkemece dava konusu arazi niteliğindeki Merkez ilçesi, Yazlıca mahallesi, 396 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca net gelir hesabı yapılarak ve üzerindeki yapıya aynı Kanunun 11/1-h maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2013 yılı yapı maliyet birim cetveline göre resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma kararı öncesi hükmedilen bedele ilk karar tarihine karar faiz işletilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine karar verilen kısmına karar tarihine, bozma kararı sonrası oluşan ve üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen fark bedele ise Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)1 nolu bendinde (bu bedele) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (132.705,05 TL) ibaresinin yazılmasına,
b)2 nolu bendinin (tashihle de düzeltilen) hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (Bozma sonrası oluşan üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen fark bedel 4.057,20 TL 30.08.2013 tarihinden Dairemiz karar tarihi olan tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal davalılar payları oranında ödenmesine) cümlesinin yazılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.