Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3332 Esas 2018/4414 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3332
Karar No: 2018/4414
Karar Tarihi: 21.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3332 Esas 2018/4414 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 2018 yılında bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Temyiz başvurusu reddedildi ve hüküm onaylandı. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanun'un 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/3332 E.  ,  2018/4414 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Yerel mahkemenin sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanun"un 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, gözetim altında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına ve hak yoksunluklarına ilişkin kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “20.07.2016” tarihi yerine gerekçeli karar başlığında “18.07.2016" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş; sanığın müdafii huzurundaki ikrarı ile tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.