14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/713 Karar No: 2016/2350 Karar Tarihi: 26.02.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/713 Esas 2016/2350 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/713 E. , 2016/2350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü davalılar ... ve ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Paydaşlığın giderilmesi istenilen taşınmazın tapudaki yüzölçümü fiili duruma uymuyorsa tapu kaydındaki yüzölçümünün düzeltilmesi için dava açmak üzere taraflara süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi gerekir. Şayet dava açılmaz veya açılan dava retle sonuçlanırsa ve tapu miktarı fiili durumdan az ise sabit sınırlardan başlanarak taşınmazın yüzölçümü belirlenip teknik bilirkişiye bu doğrultuda kroki düzenlettirilerek, krokide belirlenen yer hakkında karar verilmelidir. Eğer tapu miktarı fiili durumdan daha fazla ise davanın reddi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların paydaşlarından olan "..." in ölü olduğu ve dosya içerisindeki aile nüfus kayıt tablosu esas alınarak taraf teşkilinin sağlandığı, paydaş ..."e ait veraset ilamının dosyada yeralmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece öncelikle "..." in veraset ilamının temin edilerek mirasçılarının tamamının davada yeraldıkları denetlenip taraf teşkili sağlanarak davanın esası karara bağlanmalıdır. Ayrıca dava konusu 416 parsel sayılı taşınmaz tapuda 18.300 m2 olarak kayıtlıdır. Mahkemece 09.10.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan fen bilirkişi raporunda taşınmazın yüzölçümünün tescilli olandan 180.96 m2 farklı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın tapu kaydında yazılı olan yüzölçümleri arasında farklılık bulunduğundan davacı vekiline, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün düzelttirilmesi, gerekirse bu konuda dava açabilmesi için yetki ve makul bir süre verilmesi, düzeltme işlemi tamamlanıp tapu kaydında da gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ..." in temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 26.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.