11. Ceza Dairesi 2017/16995 E. , 2017/9293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafiinin gerekçeli kararın kendisine tebliğine ilişkin düzenlenen 24.01.2014 tarihli mazbatadaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında düzenlenen 15.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda mazbatadaki imzanın sanık müdafiine ait olmadığının tespit edilmiş olması karşısında, yapılan tebligatın geçersiz olduğunun ve sanık müdafiinin temyizin süresinde olduğunun kabulüyle, mahkemenin 06.02.2014 günlü ek kararı kaldırılarak 27/12/2013 tarihli hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olayda; sanığın ... adına sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenlettirip bu talep belgesiyle Yakutiye İlçe Nüfus Müdürlüğünden sahte nüfus cüzdanı çıkarttırdığı ve bu nüfus cüzdanıyla aynı gün Denizbank Bornova Şubesine başvurup 9.000 TL tutarında kredi aldığı, sanığın tüm bu eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu oluşturduğu halde, sanık hakkında Denizbank Bornova şubesinde düzenlenen belgeler nedeniyle İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.11.2013 tarih 2013/304 Esas ve 2013/386 Karar sayılı kararıyla ayrıca özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla, temyize konu dava ile İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.11.2013 tarih 2013/304 Esas ve 2013/386 Karar sayılı davası birleştirilerek yargılamaların birlikte yürütülüp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği, söz konusu davanın kesinleşmiş olması halinde eldeki davada sanık hakkında zincirleme resmi belgede sahtecilik suçundan verilecek cezadan, kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.